Her yerde karşılaştığım hemen hemen herkes şu soruyu sıkça sorar oldular.
- Bu kahve tutkusu nerden geliyor ?
Annem bana hamileyken ,diğer kadınlar gibi erik , karpuz , turşu, tatlı, tuzlu, acı binbir güzel lezzette yiyecek varken , O tutmuş kahve aşermiş. Kahveyi kuru kuru yermiş. Daha önceki hamileliklerinde böyle bir şey yaşamamış. Benim kahve tutkum annemin karnında başlamış.
Sonrasında, kahve şimdiki gibi her zaman herkes tarafından içilmezdi ki? Bayramda , seyranda, kız istemede vb. Ama dedemlerin evinden hiç eksik olmazdı. Hatta yeşil çekirdek kahve alınıp kavrulur, pirinç kahve değirmeninde taze taze çekilirdi. Dedem her gün bakır cezvede mangal közünde pişmiş kahvesini mutlaka içerdi. Bir gün annemler ve teyzemler bir yere gitmişlerdi. Ben de dedeme sürpriz olsun diye kahve yapayım dedim. Sekiz yaşındaki bir çocuğun kavrayacağı şekilde cezveye suyu koydum, kahveyi şekeri ekledim. Gördüğüm kadarıyla kahveyi yapmaya gayret ettim. Ama gelin görün ki kahve dupduru su gibiydi. Kahvesini çok az attığım için ölçüyü tam tutturamamıştım. Yine de dedeme götürdüm. O kadar beğenerek içti ki. Beni kırmamak için çok güzel olduğunu söyledi. Ama ben biliyordum bir yerde yanlış yapmıştım.
Teyzemler gelince hemen sordum . " kahve nasıl yapılır lütfen bana öğretin " dedim. Teyzem de nasıl yapmam gerektiğini bir güzel anlattı. Ve ben kahve yapmaya başladım. Her seferinde dedeme daha güzel kahve yapmaya başlayınca şevkim daha da arttı. Hatta o sene bayramda kahveleri ben yapmıştım. Herkes büyük bir beğeni ile içip bana fazla fazla bayram harçlığı vermişlerdir.
İşte o gün bu gündür kahveleri ben yapar oldum. Yirmili yaşlardan sonra da kahvenin kültürümüzdeki özel yerini daha iyi kavramaya başladım. Kahvenin damağımda bıraktığı eşsiz lezzetten bir daha da vazgeçmedim. Kahveci güzeli oldum çıktım. Her gün mutlaka bir fincan kahvemi ritüel şeklinde hazırlayıp hoş sunumlarla içmekten büyük keyif alır oldum.
Yine Bol köpüklü nefis bir Türk Kahvesi nasıl yapılır diye sorarsanız, bana göre tarifi şudur.
Öncelikle taze çekilmiş kahve, bakır cezve, soğuk su iyi bir kahvenin olmazsa olmazlarıdır. Yapacağınız fincanla ölçülen su cezveye eklenir. Bir tepeleme kahve kaşığı( esikden kahve kaşıkları vardı, şimdilerde yok. Çay kaşığından büyük , tatlı kaşığından küçük boyda olurdu.) kahve, suya ilave edilir. Eğer sade kahve yapılacaksa başka bir şey ilave edilmez. Az şekerli yapılacaksa 1 küp şeker, orta şekerli kahve için,1.5 küp şeker, şekerli kahve için de 2 küp şeker ilave edilir. Tabiki bu ölçüler orta boy fincanlar için geçerli. Sonrasında ben hiç karıştırmadan direkt çok kısık ateş üstüne cezveyi koyuyorum.su kaynamaya başladıkça kahve de içinde karışıp köpüklenmeye başlayınca bir seferde fincana boşaltıyorum. Ve köpüksüz olma şansı olmuyor. Ama bir kaç kişilik yapıyorsam , kahve kabarmaya başladığında köpükleri kaşıkla alıp fincanlara bölüştürüyorum. Kaynayınca tek seferde fincanlara alıyorum. Genellikle bu yöntemle bol köpüklü kahve yapıyorum. Ama bazen kahve köpüksüz olabiliyor. Bu da kahvenin taze olmaması ya da iyi kalite kahve olmadığını gösteriyor. O yüzden bildiğim yerden taze çekilmiş kahve almaya dikkat ediyorum. Paketlenmiş kahveleri mecbur kalmadıkça kullanmıyorum.
Haydi siz de şimdi bol köpüklü bir kahve yapın , her yudumunda kırk yıllık hatırımız olsun.
Tatamm :) ben kahvemi yudumlarken okudum yazini keyifle de ictim. Ohhh kalemine saglik. Kahve benimde vazgecilmezim birgun belki tum blogger arkadaslar bir bulusma ayarlar birlikte iceriz ne guzel olur yan:)
YanıtlaSilNe de güzel tesadüf olmuş . Keşke olsa bir buluşma burdaki dostlarımı görmeyi çok isterim ;))
SilHihihi ilk defa duyuyorum kahve aşarmesini :)
YanıtlaSilYaa dedenlerde kahve içmeyi çok isterdim, kahve gibisi yok yaa! Közde kahve diye boşuna yazmıyorlar galiba, yavaş yavaş pişmesi önemli tabikisi :)
Torun işte, severek içmiştir ama bence ;)
Ohhh sefanız olsun, her gün için keyifle…
Sevgiler kahveci güzeli :)
Keşke o günler geri gelse yine kajve yapsam sende gelsen içsen . Ahhh ahhh . Fenomenim ;))
Silgünler gelmese de yad ederiz Tigris! yapalım şu kahve işini ;)
SilYapalım gerçekten ;))
Silİstanbulda isen kesin!!! bir kaç kişi daha kafalarız yaparız ne olacak :)
SilEskişehirdeyim ama İstanbul'da abim var arada gelip gidiyorum ;))
SilAaa ne güzel işte geldiğinde haber et, ayarlayalım, oh mis ;)
SilTamamdır . İlk fırsatta ordayım bekleyin beni İstanbul dostları ;))
SilBen en çok kokusunu seviyorum.
YanıtlaSilKokusunu duydum mu dayanamam içmem nerdeyse kuru kuru yerim
SilEee bu kadar olu yani.. dedim kaldım okurken.. Ortanca çocuğum Bilge kızıma hamileyken, hayatında kahvenin tadını bilmeyen ben, kahveci oldum çıktım. kahveyi pişirene kadar dayanamaz, bir kaşık kuru kahveyi damağıma atar, sonra kahvemi büyük fincanda hazırlar içerdim..:) Bakalım bilge de zamanla kahveyi sevecek mi? şimdilik arada sırada içtiği nescafeden öteye gitmedi kahve arzusu.. Ama kahvemi de o pişirir..:)
YanıtlaSilHahahaha ne hoş. Yaşı büyüdükçe o da kahveci güzeli olur çıkar ;)) Kahvenizi yapması me güzel çok hoşuma gitti . Ben de yeğenlerime öğretip el veriyorum :))
SilKahve aşermesi ilginçmiş, güzel yazı olmuş ellerine sağlık. :)
YanıtlaSilVücudumuz eksiklik duyduğu şeyi istermiş . Hamilelerin aşermesi bundan kaynaklanıyor. Kimbilir kahvedeki hangi madde vücuda gerekliydi. Hatta toprak yiyen kadınları bilirim .
SilEskiden misafirlerin aç mı yoksa tok mu olduklarını kahve ile anlarlarmış. Kahve kültürümüz hep yaşasın. Teşekkürler bu güzel yazı için. Takipteyim bloğunu. Bende bloğuma beklerim. sukrancapaylasimlar.blogspot.com sevgiler
YanıtlaSilTeşekkür ederim . Ben sizi zaten takip ediyorum ;))
Silbizim ailenin kahveci güzeli de benim :) ve inanır mısın ben ilk yaptığım kahveyi hatırlamıyorum. sanki doğduğumdan beri kahveleri ben yapıyorum :) kahve candır ya.
YanıtlaSilHahahaha çok güzel ;))
SilBir kahve sever olarak keyifle okudum yazını :) Ben de her gün mutlaka bir fincan kahve içerim. Alışkanlık oldu belki de ama içmediğim zamanlar eksikliğini hissediyorum hep. Hele bir de bol köpüklü oldu mu ohhh değmeyin keyfime :) Sevgiler..
YanıtlaSilTeşekkür ederim . Bloğuma hoşgeldiniz hoşluklar getirdiniz ;)) sevgiyle
SilKahve severler derneği mi kursak ne yapsak :) Kaleminiz,uslubunuz,yorumlayisiniz,anlatisiniz gercekten cok guzel okurken,zihnimde canlaniyor anlattiklariniz :) Bir kahve yapıp içelim Tigris'in namına,kırk yıl hatrına...Sevgiler :)
YanıtlaSilAyyy canım bak yüzüm kızardı utandım amaa ;)) haydi bir kahve içelim içerken de şu dernek meselesini görüşelim ;))) sevgiyle
SilKahvenin kokusu filan çok severim, ikram edilince bayıla bayıla içerim ama asıl favorim çay:))yine de iyi kahve pişirme sırları için çok teşekkürler:) ha bu arada yeğenim tam bir kahve tiryakisi..hatta makinasını almış:))
YanıtlaSilO zaman ben yapayım sen iç ;)) Ben zorunlu kalmadıkça makine kullanmıyorum . Tüfek icad oldu mertlik bozuldu .
SilYav ben de 7-24 kahve icilen bir ülkede büyümeme ragmen birtürlü alisamadim su kahveye. Cok nadiren icerim. Türk kahvesini nispeten daha cok severim neskafe türlerinden. Cayi da öyle cok icen biri degilimdir... ay neyim ben anlayamadim bitürlü:))
YanıtlaSilÇay umrumda olmaz da kahvesiz yapamam. Tabiiki Türk kajvesi ya da filtre kahve olmalı . Granül kahve zevk vermiyor
SilÖyle zevkle anlatmışsın ki, miss gibi kahve kokusu geldi burnuma, bir çay kolik olarak :)
YanıtlaSilSevgiler
Sizi de kahve içmeye davet ediyorum ozaman ;))) sevgiyle
SilCanımız istedi gencenin bu saatinden yapalımda içelim bari :)
YanıtlaSilUykun kaçarsa benden bilme ama :)))))
SilGüzel bir anlatımla güzel bir kahve içilir kırk yıl hatırına. Bende ara sıra içerim kahveyi.
YanıtlaSilHaydi o zaman hatırıma bir kahve de siz için :))
SilVee...bakir cezve de bir başka oluyor...
YanıtlaSil