Haydi Halaya

Selam blog aleminin değerli insanları,
Delileri, zırdelileri, kendini akıllı sananları, en akıllıları, aklını yitirmeye ramak kalanları,kafası güzelleri, içgüveyinden halliceleri....
Seçin beğenin işte hangisini isterseniz.
"Gah çıkarım gökyüzüne , seyrederim alemi,
   Gah inerim yeryüzüne seyreder alem beni"  demiş ya Nesimi
Ben de blog alemini seyre koyuldum, hayretler içinde kala kala.
Meğer neler varmış neler?
Blog savaşlarının arasından bildiriyorum, burada olaylar durulacak gibi değil.
Valla ben içimden geleni, yaşadıklarımı yazarım, hayatımın güncesi burası ister oku ister okuma hiç umrumda olmaz.
Hakkımda kısmını oku ,hatta dönüp bir daha oku.
Vay falanca takip etsin vay filanca yorum yazsın diye bir çabam olmadı olmayacak.
Beni tanıyan tanır ,tanımayanla da bir ara görüşelim .
Bugünü de halay günü ilan ettim.Cafede  halay var . Benimle halay çekmek isteyenler, halaybaşı olacaklar,kapın gelin pullu mendilleri  haydi hobaaaaaaa
 Bu yayına yorum yazıp da sosyal medya hesabından paylaşan kişinin bütün dilekleri bu gece gerçek olacak, eğer okuyup da yorum yazmazsanız ve hatta paylaşmazsanız başınıza büyük felaket gelecek.
Not: şimdi de yorum yazmayın da göreyim sizi ?
Not 2: Görsel alıntıdır

Kazananı Açıklıyorum

Merhaba dostlar
Bundan tam 16 gün önce 10 Şubat'ta yani doğumgünümde
Hediye çekilişi etkinliği başlatmıştım . Hediye Çekilişi
Eee o gün geldi çattı.
Çekilişe 20 kişi katılmış

Evet kazananı açıklıyorum

Hediye Çekilişi

Açıklıyorummm
Yaklaşın yamacıma yamacımaaa
Kazanannnnn
Fatma Üzmez

tigrisdriver@gmail.com adresinden bana ulaşırsanız hediyeniz en kısa zamanda adresinize postalanacaktır.
Sevgiyle 

Kahveli Soylesiler 3

Kahveli Soylesiler 3

Merhaba dostlar
Evet nerde kalmıştık ?
Sizler ilk iki bölümü okurken ben de üçüncü kısmını yazmaya koyulayım .
Hadi herkes kahvesini alsın
Kahveli Soylesiler 1
Kahveli Söylesiler 2
Çocukluğumun tatillerini geçirdiğim Trabzon'da dedemin evinde yaşadığım anlara dair başlayan söyleşimizin üçüncü bölümü fuar anılarıma dair.
Her yaz büyük heyecanla beklediğimiz Doğu Karadeniz Fuarı evimizin hemen aşağısında kurulduğu için en az bir iki kere gitme fırsatımız olurdu. 26 Ağustosta açılışı yapılan Doğu Karadeniz Fuarının haberini TRT'de görmek nasıl da sevindirirdi beni.
Akşamın alaca karanlığıyla  birlikte dönme dolabın yanıp sönen ışıkları ve ara ara rüzgarın getirdiği sesi duyulmaya başlayınca heyecanım ikiye katlanırdı.
Teyzemin gönlünü yapıp akşam yemeğinden sonra , ok gibi yerimden fırlayıp en güzel kıyafetimi  giyer, saçımı başımı düzeltip fuara gitmek için hazırlanırdım.
Teyzem " Aman emanetsin " diyerek sıkı sıkı elimden tutardı.
Fuarın kapısına gelince biletçiden bilet alıp döner kapıdan sırayla geçerdik.
İçeri girince rengaren ışıl ışıl bir dünya bizi karşılardı.
Bir tarafta lunaparkın müzik kutusunu andıran ışıklı ve müzikli dünyası diğer tarafta ,
 Kurulan standların pırıl pırıl  ışıkları, bir çocuğun hayal dünyasında yaşattığı küçük sevinçleri için fazlasıyla albeniliydi.
İlk önce bütün standlar gezilir . Fuardan hatıra kalması için mutlaka küçük bir hediye alınırdı .
Taşlı bir yüzük en sevdiğim hediye olurdu.
Fuarın vazgeçilmezi horon nakışlı çay bardakları ve diğer züccaciye ürünleri hatıra olarak alınırdı.
Bir başka standda  yine fuar ve karadeniz temalı şişelerde çay, tütün hatta ve hatta hamsi kolonyalarının turuncu , yeşil , kırmızı , sarı renkleri ve kokuları içinden seçim yapmak çok zor olurdu.
İncik boncuk standlarının yanında en ilgi çeken yer köpük havuzunun bulunduğu stand olurdu.
Tatilde çalışan babaya duyulan özlemle fuar sigarasından mutlaka hediye alınırdı.
Bir deterjanın tanıtımı için köpükten oluşmuş havuz bütün çocukları kendine çekerdi.
Ortanca abimin de bir yaz tatilinde çalıştığı fuarın fotografçısında  kovboy,köylü kızı vb.figürü çizilmiş tabloların üst kısmındaki yuvarlaktan başımızı  sokarak fuar hatırası fotografı çektirmek adettendi.
Gezmekten yorulunca dinlenmek için en uygun yer çocuklar için hazırlanmış, çakıl taşları döşenmiş  tahta sandalyeli  yazlık  sinema olurdu. Güzel bir çizgi filme frigo buz eşlik ederdi.
Luna oarkın gittikçe yaklaşan sesi , büyülü ışıkları kendine çekerdi. Büyük demir kapıdan içeri girince eğlence o zaman başlardı.
Dönme dolap ve uçan sandalye her ne kadar beni  korkutsa da binmeden edemediğim iki mutluluk oyuncağımdı.
Çarpışan arabalar abilerimin ilgisini çeker ben de kenardan kenardan onların heyecanına ortak olurdum.
Ordan sihirbazın bulunduğu yere geldiğimizde gözlerimi dört açardım. Ateşten nasıl şeker çıkardığına hayretle bakardım.
Sihirli aynaların içinden geçmek kendimize bakıp bakıp gülmek, kendimizi dev aynasında görmek
hayallerimin en güzel oyuncaklarıymış meğer .
Hele o suda yüzen plastik ördrklere tüfekle ateş edip peluş ayıcıpı  kazanan kocaman adamlara ne demeliydi.?
Hem o ayıcığa sahip olma isteği hem de plastik  de olsa bir ördeğin  tüfekle  vurulmasına dayanamayıp git geller yaşayarak için  için böyle oyun mu olur düşüncesi.
Trabzonspor denilince kadınından erkeğine herkesin fanatik olduğu bir şehrin fuarında bir kaleci ve ona şut çeken müşteriler olmaz mı?
 5 te 5 gol atan kişinin ödülü  marlboro sigarası olurdu.
Külkedisi misali gece yarısı olmadan uykulu ve yorgun eve dönerdik . Bir anda büyübozulur fuar karanlık ve derin bir sessizliğe gömülürdü.
O geceden kalan taşlı yüzük parmağımda uykuya dalar , rüyamda dönme dolapta kendimi uçarken bulurdum.
Sabah bir daha ne zaman gideceğimizi  teyzeme defalarca sorardım.
O da kırmaz bir de gündüzden götürürdü beni.
26.02.2017

Resim yazısı ekle

#Mim Hem de Çikolatalı

 Merhaba blogger dünyasının güzel insanları yepyeni, tatlı mı tatlı bir mimle daha karşınızdayım.
 Sevgili Evimin Güncesi #çikolatalı mimde hem teşekkürlerini iletmiş hem de beni mimlemiş.
Çok mutlu oldum.
Bir tane çikolata aldım ve koşarak Cafe'ye geldim.
Ne güzel tatlı dilli olmak , ne güzel tatlı sevgiler sunmak insanlara .
Bir kahve aşığı olarak benim de size #çikolatalı mimde sunacaklarım var elbet.
Kahvemi içmeden dünyada bırakmam sizi.
Fal da bakarız ohhhh.
 Biraz soluklanın kahvemden ve çikolatamdan buyrun

#Çikolatalı Mim

Ben de bu sırada bu mimin şanslı ismini açıklayayım.
Sevgili Hatice Hanımcım Örgü Çantam
Bakalım siz bizi nasıl karşılarsınız çikolatayla karışık badem şekeriyle mi yoksa kahve yanı lati lokumla mı? # Mim i size pasladım ve kaçtım.
Sevgiyle

#MİM DAVETİ

Merhabalarrrrr
hanımlar beyler nasılsınız?
Okullar açıldı başladı tempo buralara uğrayamaz oldum.
Nasıl yorgunluk bu,  imdattttttt yaşlanıyorummmmm
Hehehehee şaka bir yana, bloğumu özlüyorum, sizi çok özlüyorum.
Mim görevi  de olmasa yine uğrayamayacaktım.
Mim demişken, yeni dostlarımdan sevgili Merve mimi başlatmış beni de davet etmiş.
Hemşehrim ne de olsa.
Ay bir de öyle güzel bir davetiye hazırlamış ki, katılmamak olmazdı.

#mim görevi

Üç tane de soru hazırlamış. 
Cevaplamak için sabırsızlanıyorum. 

1. Sihirli bir değneğin olsa hayatında hangi anı değiştirmek isterdin? :)

Aslına bakarsanız düşündüm de hayatımda öyle pek keşkelerim olmadı. Geçmiş yaşandı bitti acı da olsa tatlı da olsa. Yaşanmalıydı. Ha illaki bu soruya cevap vermem gerekirse;
Sihirli değneğim olsa sanırım Kastamonu'dan buraya geldiğim günü değiştirmek isterdim.
Ve hiç gelmez orda mutlu mesut yaşardım.

2. Küçükken büyüyünce ne olmak isterdin, neden ? Şuan mesleğin ne ? :) 

Ama ben öğretmen olmak istiyordum ki. 😉
Küçükken hep öğretmen olmak istiyordum. Liseye gelince edebiyata olan tutkum beni edebiyat öğretmeni olma aşkıyla yanıp tutuşturdu.
Eee en güzel aşk imkansız olanmış ya, Kaderimiz bizi Anaokulu öğretmenliğiyle  nikahladı. 21 yıldır mutluyuz, zaman zaman kavga etsek de , her sene en az 20 çocukla da ödüllendirdi.

3. Burçlara inanır mısın? Burcunun özelliklerini taşıyor musun? :)

Burçlara inanırım tabiki de, ama burçtan öte kişilerin doğum haritasına göre değerlendirme yapılması bana daha doğru geliyor. 
Ben deliliği dahiliğine  baskın gelmiş  tipik bir KOVA'yım .
Orjinalliğim, sıradışılığımın, ukalalığımın sorumlusu hep o valla. 
Deliliğimin ve zekamın da suçlusu. 
O kova var ya o kova....

Kova Burcuyum

Çok keyifli bir mim göreviydi. 
Biliyorsunuz artık bir dostumu mimliyorum. 
Bu mimin şanslısı 

Merihin Atmosferinde  

bloğunun güzel sahibesi sevgili Merih Hanımcımmmmm

Düsün,Düsün,Düsün...

Düşün, düşündüşün...

Düşüncelerin esaretiyle geçen
Her anda,
Ateşlerden  ateş beğen..

İyiki Doğmuşum

Tigris'in Doğumgünü 

Merhaba Dostlar ,
Böylesine özel bir günde bir kere daha merhaba diyebilmek ne güzel.
Yüreğim kıpır  kıpır.
Sevdiklerim, sevenlerim etrafımda pervane olurken ben nasıl mutlu olmam ?
İyki doğdun diyen  dostlarım , iyiki doğmuş ve  iyi ki sizi tanıma şansım olmuş.
Başta ailemin ,
Ve siz sevgili dostlarımın ,  okul arkadaşlarımın ,canım öğrencilerimin varlıklarını hissetmek o kadar güzel bir duygu ki?
Zehram canımdan öte canımın bugünkü  yayının beni çok mutlu etti. Telefondaki heyecanlı sesin mutluluğumu ikiye katladı.
Dünkü yayına güzel yorumlarını katan bütün herkese çok teşekkür ederim . Hediye Çekilişi
Evet iyi ki doğmuşsun TİGRİS
Sevgiyle
10 Şubat 2017

Doğumgünüm 

# CafeTigris Hediye Cekilisi

Tigris Hediye Çekilisi

Selam millet

An itibariyle doğumgünümün ilk saatlerine girmiş bulunmaktayım

Eee günün anlamına uygun olarak cafemiz bir hediye çekilişi düzenlemeyi uygun gördü. 

Çekilişe katılım şartları :

1- Cafe Tigris'i takip etmeniz

2- Çekilişi sosyal medya hesaplarınızdan duyurmanız 

Son katılma tarihi : 

25 Şubat 2017 

26 şubat günü kazanan açıklanacaktır. 

Herkese bol şans 

Sevgiyle

Not : Hediyeyi yarışma sonunda açıklayacağım sürpriz olsun hepinize.

Not-2 :  Daha önce de belirttiğim gibi 600. Takipçime Özel bir hediyem olacak

Pazar Okumaları

Merhaba dostlar,
Tatilin son dakikaları canım sıkıldı,
epeydir de seslendirme yapmadım dedim
bugün de babamın kaleminden bir bölüm paylaşayım .
Hem çocuk yetiştirmenin önemine bir kere daha değinmiş olurum.
Gözümüzden sakındığımız varlıklarımız, çocuklarımız için güzel bir gelecek sunmamız dileğiyle .

Not: Yorumlarınızı bekliyorum.Daha doğrusu babam bekliyor 

Radyom Cici Ciciiii

TRT FM, TRT NAĞME, SHOW RADYO

Hanımlar Beyler,
Yıldızların bir bir fenerlerini yaktığı güzel bir cuma akşamından merhaba
Hafta sonu geldi çattı. Tigris'in tatili de bitiyor kar kış soğuk derken nasıl da geçti 15 gün.
Artık tatil havasından kurtulmalıyım.
Hani klasik sorudur ya tatilde neler yaptın?
kitaplarla yattım kitaplarla kalktım valla gülmeyin ya .
Kaç gece elimde  kitap uyuyup kalmışım. Sabah kaldığın sayfayı bul bulabilirsen.
Kitaplarımla birlikte sırdaşım  değişmez kahvem ve radyom oldu. Evimin keyfine vardım.
Bu soğukta başka da ne yapılır ki a dostlar?
-Hiç mi tv izlemedin ?
-Evet izlemedin
-Aaaa neden?
-Televizyonda program vardı dizi vardı da biz mi izlemedik ?
-Zamanında tek kanallı siyah beyaz dönemlerde sanasal kültürel içerikli programlar diziler izleyen
birine sorulur mu bu soru imdat dostlar imdat.
Bazen çevremdeki insanlar tarafından asosyal ilan ediliyorum.
-Bilmem şu diziyi izliyor musun ?
-Hayır.
-Falancı ünlü bilmem ne evlilik programına çıkmış
- Hım öyle mi ?
- Bilmem hangi ünlü eşinden boşanmış
-Banane kardeşim ba na neeeee
Ben kıyafet alırken bile kırk mağaza gezer, sevmediğim yemeği öldürseniz yemem .
- Sen de amma yaptın vakit geçiriyoruz , gülüyoruz
Dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Beni abuk sabuk programlar yüzünden psikolojimi bozacak kadar deli mi sandınız ?
Evet evet deliyim siz deli deyin asosyal deyin ama baba da saygı duyun.
Bana hiçbir katkısı olmayan , toplumun ahlaki ve kültürel değerlerini yerle bir eden, lüks yaşamı özendiren , kimin eli kimin cebinde belli olmayan, evli barklı insanların eşlerini aldatmasının meşrulaştırıldığı , şiddetin alıp başını gittiği ,  programları, dizileri  izlemem , izlemem işte bananeee( offf ne dolmuşum ben )
Ben radyocuyum arkadaş.
Bu da başka bir sohbet konusu olsun unutturmayın radyolu günlerimizi size uzun uzun anlatayım .
Sabah açarım oh , ister kitabımı okurum, ister işimi yaparım, ister ıyku arkadaşım olur . Radyom benimm cici ciciii
Tigris hangi radyoları dinliyor derseniz ?
 Başta
TRT Nağme
TRT Fm
Show Radyo
Zaman zaman
Radyo 4
Radyo1
  Peki siz ne düşünüyorsunuz ?
  Dinlediğiniz radyolar ve programlar var mı?
  Hadi bana tavsiyelerde bulunun?
Yorum yapmazsanız ağlarım
Bak ağlarım
Ağlıyorum bak üüüüüü 😢😢

Kahveli Söyleşiler 2

Kahveli Söyleşiler 2 

Selam Dostlar,
Gün akşama kavuşurken içimde ilham perilerini tutabilene aşk olsun.
Şu akşam üstü saatlerinde ne var bilemedim bana o kadar huzur veriyor ki?
Bugün yazılarımı  karıştırırken, "Kahveli Söyleşiler" başlığında bir yayınımla karşılaştım .
Ben nasıl oldu da unuttum bu başlığı?
Eh yoğunluk insanı unutkan yapabiliyor.
Yazıyı hatırlamak isteyenler , ya da okumamış dostlarım için Kahveli Söyleşiler
Siz yazıyı okurken ben bir kahve yapayım. Sizlerle kahvemi  yudumlarken de ikincisini yazmaya koyulayım .
Evet efendim nerde kalmıştık ?
Misafir salonun baş köşesindeki divana oturtulduktan sonra, ev ahalisi tarafından göz hapsine alınır hoş beşten  sonra daha daha nasılsınız kısmına geçilirken , teyzenin bir göz işaretiyle evin en küçük kızı  tarafından,yani ben, Pereja limon kolonyası, büfenin sürgülü camı dikkatle açılarak,  önce misafire ev ahalisine yaş sırasına göre dökülür. Büfenin üzerindeki yeşil saplı kristal  şekerliğe konmuş kağıtlı şekerlerden ikram edilir. Bazen bu şekerlikte büyük teyzemin yırtdışından getirdiği şeker ya da çikolata da bulunurdu. Ama hiç boş kalmazdı yeşil kristal şekerlik.
Misafirin trabzon şiveli hoş sohbeti eşliğinde , bakır altlıklı porselen demlikte demlenen çayın buram buram kokusu evi sarardı. Teyzem çayı mutlaka harman ederdi. Bergamot aromalı, yurtdışından gelmiş çay ve çaykur'un o zamanlar sarı paketli çayını belirli oranlarda karıştırırdı. Gelen misafir de bu çayı çok sevdikleri için demlik ocaktan hiç inmezdi.
Çaylar geniş ağızlı yaldızlı bardaklara dikkatle konur, porselen acem tabaklar işli bakır tepsiye dizilir , ikram edilirdi. Bu işi genellikle teyzem yapardı. Ceviz aslan bacak sehpalar misafirin kolay ulaşacağı şekilde yanına konur, peçete ve şeker dağıtımı yine evin en küçük kızına düşerdi.
Çayın yanında mutlaka ikram edilecek nefis fındıklı kek ya da kurabiye olurdu.
Akşam güneşinin eve vuran son ışıklarına kadar oturulur kah gülünüp söylenir kah eski günler yad edilir gözlerden akan yaşlar eşlik ederdi anılara.  Misafirin kalkmasıyla birlikte divan örtüsü düzeltilir, sehpalar silinip yerine kaldırılır, yerler gırgırlanırdı.
Komşuların evinden  çok yüksekte olan bu evin en güzel yanı da ,cam kenarındaki divandan dışarıdaki renkli dünyayı izlemekti. İşlek bir cadde üzerinde bulunan evimizin geleni gideni de hiç eksik olmazdı.
Yaz akşamları sokaklar insanlarla dolar taşardı. Sahilde kurulan fuara giden bu insan seli en güzel bizim evden görünürdü. Gecenin geç saatlerine kadar devam ederdi bu kalabalık. Yukarıdan aşağı gelenler bu sefer dönüşe geçerlerdi. Kucaklarında uyuyan yorgun çocukların bileğine bağlı uçan balonları pencerenin hemen altından göz kırpardı. Sokak lambasının cılız ışığına insan silüetleri karışırdı. Bazen de hızlı adımlarla caddenin karşısına kaçan fare ve peşindeki tekir kedi olurdu manzaradaki. Televizyonun tek kanallı siyah beyaz olduğu dönemlerdi ve çoğunlukla radyonun sesi yankılanırdı . Akşam faslı ,kürdilihicazkar makamından dem vururdu.Fuara gitme arzusuyla her akşam mutlaka izlenirdi bu insanların telaşlı kalabalığı.
Ta ki bir akşam teyzemin gönlü olup da bizi de fuara götürene kadar.
Fuara gidişimde kalalım devamını merakla bekleyin dostlarım.
Sevgiyle
                                                                                                 02.02.2017
                                                                                                    Tigris

Ruhum Subat'ta MOR

Ruhum Bu Ay MOR

Selam dostlar.

Uzunnnn bir ocak ayından sonra Şubat gelmiş ne iyi etmiş. 

Pek bir severim Şubat'ı . 

Bendeki yansıması nedense mordur şubatın . 

Bembeyaz karlı bir aya da  mor gibi asaletli bir renk nasıl güzel yakışır? 

Bilmem ama yüreğim şubat morlara bürünmüş diyor da başka bir şey demiyor 

Sevgili misafirim  Şubat'ın sendeki yansıması ne renk ?

Sevgiyle