15 Aralık 2023 Cuma

SİTEMİM KENDİME



Sitemim kendime 


Sitemim kendime ama bütün lafım size.

İnsan tecrübe etmeden ,bir şeyleri yaşamadan anlamıyormuş gerçekleri . 

Yaşın hiç önemi yokmuş başına gelmeden  bilemiyormuş insan .  Kimin gerçek dost kimin kuyunu kazmaya hazır düşmanın olduğunu .

Sitemim yalnız ve yalnız  kendime  . Bu kadar saf yürekli olup da herkesi kendim gibi dürüst sandığım için .

Mutluluğu anladık da ,hüznün de kıskanılırmış meğer.

Susmalı kendi içinde yaşamalısın neşeni, yaşadığın güzellikleri . 

Sıkıldın mı duvarlara anlat derdini . Aman haaa sakın dost diye tanıdığını sandıklarına açma yüreğini . 

Daha az konuşmalı ,daha ketum olmalıymışım. 

Hele statün değişince  yalakalık yapanları ,kıskanan çevrenin, iki yüzlü insanların seni göz hapsine aldıklarını nasıl da  fark etmezsin ? 

Kızgınlığım kendime . 

Bundan sonra kilitle kalbinin bütün  kapılarını içinde yaşa sırça köşk misali kimseyi içine almadan . Mutluluğunu da sıkıntılarını da kendinle paylaş . 

İnadına kimse bilmesin inadına kimse içeri giremesin 

Hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi umursamadan ama özgür olabildiğince yaşa hayatı . 

Ser ve ama sır verme . 

Çatlasın  bundan sonra etrafındaki geri kalan herkes.

Merak veremine tutulsunlar. 

Görmezden gel , önemseme kendinden gayrısını . 

Küsene sen daha çok küs . Laf sokana dikenlerin hazırda beklesin . 

Korkma kırıp dökmekten 

Akıllı olma ; deliliğe vur ki artık onlar senin kahrını çeksin . 

Bu yazıyı okurken azıcık da olsa sana dokunuyorsa ,acaba ben miyim diye düşünüyorsan . Evet aynen seni kastediyorum .  

Var mı öyle ümit verip de yarı yolda bırakıp hiçbir şey olmamış gibi hayatınıza devam etmeler ?

 Bende yok artık öyle alttan  almalar, pozitif yaklaşımlar , moral vermeler, teselli olmalar .hahhhha rüyanızda görürsünüz artık . 

50’ye 2 ay kala çok da geç sayılmaz hani . Artık siz düşünün 

Ne oldu  buna , değişmiş deyin . 

Hatta söylemenize gerek yok Evet değiştim . Artık menfaatlerinize hitap etmeyen tavırda olacağım .

Yok artık öyle nerdeyim, ne zaman ,ne yapıyorum , kiminleyim resimleri . Yok artık okuduğum kitapları paylaşmak . Size ne benden ? 

Biliyorum bu hiç hoşunuza gitmeyecek ama 

Topunuzu Yaradana havale eciyorum . Canınız taaa cehennemin dibine 

Benden  artık size ekmek çıkmaz 

Az ötede oynayın. 


Tigris 

15.12.2023



13 Aralık 2023 Çarşamba

Pranga



Zamanın kalbine kiraladık,

 Müşkülpesent aşkları.

 İlzam etti isyanlar.

 Gönül ,bahtını küstürmüş,

Yılların maskesi yerlerde.

Yürek müebbet mevkilerde,

Vakitsiz seferlerinde.


Tigris

13.12.2023

1 Aralık 2023 Cuma

Limoni



Bi parça limonidir,

 Her uçarı  aşk.

Arife çiçeği olur,

Er açar dalları.


Tigris 

01.12.2023

23 Kasım 2023 Perşembe

ÖĞRETMENLİĞE DAİR




ÖĞRETMENLİĞE DAİR


Doksanlı yılların ortalarında Anadolu’nun küçük bir şehrinde çiçeği burnunda genç ve çelimsiz bir öğretmenken yaşadığım bu günü yıllar geçtikçe yüzümdeki tebessüm eksilmeden hep hatırlarım . 

  Buz gibi dondurucu bir aralık ayının sabahında okula geldik. Günlerden perşembe ve ben o gün okul nöbetçisiydi . 1 müdür ,4 öğretmen 1 hizmetli, 1 kaloriferci ve 1 de ahçı  toplamda 8 personelle 100 öğrenci kapasiteli  anaokulunda  nöbetçi öğretmen olmak demek her işe koşmak demekti . 

  Şansıma o gün kalorifercimiz hastalanmış 10 gün rapor almış.  Müdüre hanım da kalorifercimiz yerine eleman istemek için Milli eğitim müdürlüğüne gitmiş. 

 Haydi  bakalım nöbetçi öğretmen 100 çocuğun soğuktan donsun mu git kaloriferi yak . Kibriti çakmaktan aciz ben koca küreği elime aldım beş kömür geldi . Küreği zar zor kaldırdım kömürlerin üçü yere ikisi ancak kazana . Güç bela ateşi tutuşturdum .  

Üzerimde  de binbir emekle ördüğüm üzerine güller işlediğim  bembeyaz kazağım  var . 

Tam o sırada yukarıdan hizmetli seslendi hocanım koş müfettişler geldi.  Hah dokuz ayın çarşambası değil bu sefer perşembesi nir araya geldi . Müdüre hanım yok nöbetçi öğretmen ne güne duruyor . Misafirleri buyur ettim . Müdüre hanımı sordular durumu izah ettim . Ara bakalım milli eğitimde falanca kişiyi  hocanım . Aradım müdüre hanıma haber yolladım . O gelene kadar benim  misafirlerle ilgilenmem lazım . Dedim size sıcak çay ikram edeyim üşümeyesiniz . Bu sırada ben de kalorifere kömür atayım da ateş geçmesin .  Allah Allah deyip şaştı kaldı müfettiş beyler . 

Biraz sonra teftişe başladılar . 

Okulun a dan z ye teftişini yaparken ambar defterlerini istediler . Okulda memur yok . Koştum yetiştirdim evrakları . Bir kere daha şaşkınlıkla baktılar yüzüme  yine mi sen der gibi  evet benim ambar memuru buyrun dedim istedikleriniz . Aradan biraz daha zaman geçti sınıfları denetlemeye başladılar . 

 Buyrun dedim şimdi de sınıfımı denetleyin öğretmen olarak . 

O gün akşama kadar değişik kişilerin taklitlerini  yapan , kılıktan kılığa giren sanatçılar gibi rolden role girdim . ama tek farkla yaşadıklarım hepsi gerçekti   Ve ben hepsinde de öğretmendim .  Gocunmadan , sıkılmadan yapmıştım bütün işleri . 

 Akşam olup da dönüş vakti geldiğinde bütün işleri alnımın akıyla tamamlamıştım . Ancak üstümdeki  canım bembeyaz kazak da  kömür karasına dönmekten geri kalmamıştı. 

  Mesleğimle hep gurur duydum . Okulum için yaptığım her işin  çocuklara güzel bir gelecek için atılan  bir adım olduğunu düşündüm . Hayattaki en büyük servetimin mesleğim olduğunu gördüm 

Ve ben  hep iyi ki öğretmenim dedim . 


Bu arada o beyaz kazak hala durur ve her giydiğimde o günü anımsar  özlemle bir ah çekerim . 


Sevgiyle 

24.11.2023

30 Ekim 2023 Pazartesi

100. Yıl

 


Öyle çok isterdim ki şu fotografın gerçek olmasını . Tam da o dönemde O’nun  yetiştirdiği Cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden biri olmayı . Biliyorum ki o hep benimle.
Ahh Paşam  “O bizim kavuşmalarımız mahşere kaldı.”

Doğduğumda 50. yaşını kutlamışlar Ülkemin onu bilmem ama 75. Yılında hayatın baharında gencecik bir eğitim neferi olarak o coşkuyu doyasıya yaşamıştım . Ne mutlu bana ki Cumhuriyet’in 100. Yılına da şahitlik edebildim.

   Yıllarla birlikte yaş kemale erdikçe kıymetini her geçen gün bir kere daha iyi anlıyorum . 

Dünyada , bana verilen hakları , hala elde edememiş o kadar çok kadın var ki ? Yüz yıl öncesinden çağdaş medeniyetlerin ötesinde küllerinden yeniden doğmuş ANKAra . Kısacık ömründe asırlar sürecek yenilikleri, çok kısa süreye sığdırarak , tüm dünyayı dize getirmiş kocaman bir yürek. 

Şimdilerde çok zor günlerden geçiyoruz .Bunlar  da bitecek . Ama bugün ama yarın kimbilir?

Ama ben  sadece şunu bilirim son nefesime kadar 

Ülkemden ,vatanımdan  ATATÜRK aşkından vazgeçmem. 

Bu değerlerime dil uzatanları da  asla ve asla affetmem . 

Doğum günün kutlu olsun TÜRKİYEM 

Yüzüncü yılın kutlu olsun CUMHURİYET 

Sevgiyle AŞK’la 

Tigris 

30.10.2023



9 Ekim 2023 Pazartesi

KAHVE ALTI SOHBETLERİ

 KAHVE ALTI SOHBETLERİ 

NOHUT KAHVESİ 




Yokluk insana neler yaptırmamış ki?

Rahmetli babam anlatırdı . Kıtlık zamanında babaannem ve dedem kahve bulamayınca nohutu kavurup kahve yapıp içerlermiş. Kahvenin yoksunluğunu böyle gidermeye çalmışlar . 

Yıllar yılı bunu duydum . 

Bir de kahveyi taze taze almak adetimizdi . O da sadece yüz gram . Her yerden de kahve almazdık. Bilinmedik yerden alınan kahvenin köpüğü olmazsa büyükler hemen lafı yapıştırırlardı .

- A kör olmayasıca kahveci nohut karıştırmış kahvenin içine diye. 

  Bunları duya duya içimdeki merak perileri dedi ki sen de dene bakalım ne menem bişeydir bu nohuttan yapılan kahve taklidi yapan sıcak sıvı . 

  İnternetten okuduğuma göre ilk önce 1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan yokluk sırasında Çanakkale’nin Biga İlçesi  Işıkeli köylüleri tarafından yapılmış. 

    Türk kahvesi gibi pişiriliyor fakat daha açık  renge sahip. Daha iyi köpürmesi için çok az karbonat katıldığı da söyleniyor. 

   Ben de nohutları tavaya koydum. Başladım kavurmaya .

Dilimde de bizim buraların türküsü. 

   “ Kahveyi kavururlar, içmeden savururlar

İçmeden savururlar

Bizim köyün adeti, sevmeden ayırırlar

Sevmeden ayırırlar

Haydi yârim neylemeli neylemeli

Güzel yârin gönlünü eylemeli

Gizli de gizli sevenler

Koşup yâre sevdiğini söylemeli


Kahvenin köpüklüsü, meşenin kütüklüsü

Meşenin kütüklüsü

Kadınım aman aman, saraylar kıymetlisi

Saraylar kıymetlisi”


Laf aramızda ben türküye kendimi öyle bir kaptırmışım ki biraz fazlaca kavrulmuş benim nohutlar . Çifte kavrulmuş olmuşlar. 

  Sonrasında pirinç havanda dövdüm. Dövdükçe içim ferahladı . Neye öfkelendim ,kime kızdıysam hıncımı nohutlardan aldım .


Toz haline gelen nohutları cezveye koydum . Öyle karbonat  şeker falan da ilave etmedim . Maksat gerçek tadını yakalamak .Ağır ateşte kaynamaya bıraktım. Kaynadıkça üç göbek attı. Sonra köpürdü de köpürdü. Eee onca hınçla dövülünce olacağı buydu. 

Fincana döktüm nasıl merak ediyorum tadını. 

Aaa o da ne kahveden ayırt edilmiyor. Biraz kahve aroması olsa kimse inanmaz nohut kahvesi olduğuna. 

Ayyy nasıl keyifle içtim anlatamam . 

Bitince fincanı ters çevirdim fal bile bakılır bu telveyle. 

  Ben yaparken içerken çok  keyif aldım . Dedemle babaannem yokluk zamanı kim bilir neler düşünerek yudumladılar fincanlarını ? 

  Günümüzde adı uzun , dilimizin dönmeyeceği yabancılıkta kahve çeşitlerine değişmem  ama ben bu tadı . 

 Şimdi kahve çeşidi çok , her an kahve var . Ama o samimiyet o tat o güzel insanlar yok . 

 Hepsi o güzel atlarla gittiler. Bana bir  adı , şimdi bir de kahvesi  kaldı yadigar . 


Sevgiyle 

Tigris 

09.10.2023

6 Ekim 2023 Cuma

YAŞANMAMIŞLIKLAR


YAŞANMAMIŞLIKLAR

 Üvey hayatlar yüklenmişiz

Ne başı belli, ne sonu 

Yerini yadırgamış sevdalar.

Ötesi olmayan sabahlara

Uyanmışız

Umutlarımız  geçmez akçe 

Nefesten  öteye yollar 

Açılmış çıkmaz sokaklara.

Ne yapsak, ne etsek

AŞK hep

üstümüzde  iki beden  emanet.


06.10.2023

TİGRİS

2 Ekim 2023 Pazartesi

2 EKİM 2000

 


Güneşli 1 ekim pazar  sabahını gösteriyordu takvim. 

Umutlarını, hayallerini , sevdiklerini kalbinin yarısına sığdırmış genç bir öğretmen bir bavul kadar etmeyen varlığıyla geldiği anadolu kasabasından ayrılıp sılaya doğru yola çıkmaya hazırlanıyordu. 

Gideceği yer büyüktü, imkanları çoktu, ailesi ordaydı , oydu buydu bir sürü sözüm ona  güzelliği vardı. 

Ama ya genç öğretmenin yaşadıkları , sevdikleri, hayalleri bunları karşılayacak mıydı, sığacak mıydı, yüreğinin içindekiler bu büyükkkk güzel dedikleri şehire? 

Gözleri yaşlı, küçük otogarı doldurmuş onca insanı , bir daha dönülmemek üzere çıkılan yolda geride bırakacaktı da  kalbindeki yerlerinden nasıl söküp atacaktı?

Otobüsün arkasında  bıraktığı yaşlı gözleriyle bir el sallamalıktı bütün yaşantısı. O anda küstü bütün hayallerine .

Biliyordu ki bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. 

Göz yaşları yolu oldu uzadıkça uzadı , bitmedi bitemedi. 

 Doğmadığı ama büyüdüğü şehir ne kadar da anlamını yitirmişti. 

Uzun yolların sonu sabah yeni okulundaydı . 2 ekim 2000 günlerden pazartesi. Mesleğinin başında bir bavula sığdırılmış varlığından başka hiçbir şeyi olmayan gencecik öğretmen. ..  Rivayet  derler ki o gün öldü. 

o gün bugündür aynı okulunda istede de gidemedi başka bir okula ya da şehre. 

Emekliliğini çok  istedi hak etti de. Çok sevindi ilk kez kendi kararıyla bir şeyi başaracağını umdu . Olmadı yine. 

 Sadece Adı Eski olan şehirde  Eskiye özlem duydu yıllar yılı.

Tadı yoktu ki artık ne gecenin ne mevsimlerin . Alışamadı, alışmak istemedi . 

Olmadı, olduramadı . 

Ahhhh 23 sene önce tam da bugün dün gibiydi yaşananlar . Acısı hala içinde taptaze .


Sevgiyle 

02.10.2023

TİGRİS



10 Eylül 2023 Pazar

TRAMVAY VAKALARI



 TRAMVAY VAKALARI

Hastalıklarını Yarıştıran  Amcalar

Akşam üstü tramvay çok kalabalık. İyi kötü bir yer bulup sıkışıyorum köşeye . 

İnsanların yüzlerinden günün yorgunluğu akıyor . 

Kimsenin kıpırdamaya niyeti yok . 

Bir sonraki durakta binen yolcularla iyice doluyor. En arkadan gelen konuşmalara kulak misafiri olmadan edemiyorum . Yaşlı bir amcaya yer veren birinin  bütün ısrarlarına rağmen amca oturmuyor. 

Genç olduğunu iddia ediyor. Oturacak yaşta değilim daha diyerek erkekliğe de leke sürdürmüyor . Gel gelelim oturan kişinin de yaşlı olduğu kısa sohbetleri neticesinde ortaya çıkıyor . Ben ikisini de görmediğim için sadece konuşmalarını duyabiliyorum . 

Ayakta duran amcanın yere doğru çömeldiğini gören diğeri şimdi düşeceksin demesine aldırmıyor biraz toparlanıyor .  Ben gencim oturmam diye inat ediyor. 

Yaş kaç  yetmiş var mı diye soruyor . Beriki  çık çık diyerek yaşını tahmin etmesini bekliyor . 

Öbürü de 80 85 deyince bu sefer in in diyor . 

Sonunda 72 de karar kılınıyor . 

Yaşını soran oturan amca ben de 72 ‘yim diyor . 

Ayaktaki bak sen oturuyorsun ama ben dincim gencim deyince 

Oturan başlıyor hastalıklarını ameliyatlarını saymaya 

Beriki durur mu altta kalır mı o da sayıyor. 

Ama oturanın ameliyatlarına yetişemiyor . 

Ben bypass oldum na şurdan şuraya yardılar beni haberin var mı diyor . O an hareketlerini gözümde canlandırmaya çalışıyorum. 

Olmuyor bir türlü yetişemiyor beriki hastalıklara . Ben gencim deyip sıyrılıyor. Durakta iniyor. 

Biraz daha kalsa hastalık yarıştırdıktan donra başka neleri yarıştırırlardı acaba ? 

Amcalar durun sakin olun. Beden sağlığı gençlik için yeterli kriter mi ya ruhumuzun aldığı yaralar? 

Varlığıyla malıyla övünen birbirleriyle yarışanları görmüştüm de hastalıklarını yarıştıranları da duydum  ya daha da gam yemem. 

Sevgiyle 

10.09.2023





6 Eylül 2023 Çarşamba

KAHVE ALTI SOHBETLERİ

 KAHVE ALTI SOHBETLERİ



“Fare Deliğe Sığmamış,  Bir De Kuyruğuna Kabak Bağlamış”

Son günlerde dilime dolanan deyim . Yaşadığım deneyimler doğrultusunda konuyu en iyi anlatan  güzel deyimleri kullanmayı çok severim . 

Kültürümüz o kadar zengin ki , yaşanan her olayı çok güzel benzetmelerle ifade etmeyi başarmışız yıllar yılı. 

Gerçi son yıllarda güzel deyimler yerini küfüre argoya bırakmış. Avamlaşmış bir dile mahkum olmuşuz . 

Hele o cümlenin sonuna nokta ya da virgül yerine alemi küfür kullananlar var ya ağızlarına kürekle… neyse neyse bir hatayı başka bir hatayla gidermek bize yakışmaz . 

Başka çözümler bulunmalı . 

Ama ben yine konumuza döneyim . Farenin kuyruğundaki kabağa. İnsanlara yardım etmekten korkar oldum . Hemen başkadı için de yalvarmaya başlıyor. “Ama o da var o da kötü durumda . Vicdanınızın en hassas yerinden vuranlar. 

Seni anladım tamam yardım ettim . Eee peşindeki kabak da neyin nesi ? 

Şeytan diyor ki şu kuyruğa vur bir makas ne fare kalsın ne kabak . Tamam tamam kör şeytan git aklımdan . 

Ben yine iyi insan olayım yapayım iyiliğimi atayım denize . Ama kardeşim sen de beni enayi yerine koyma be 

Bil ki enayi değilim. Bil ki kısa vadede kazandığını sandıkların  ileride sana yol su elektrik olarak dönecek . 

Vicdanımı sızlattın ya bakalım sen o vicdanınla sınanmayacak mısın ? 

Ahhh fare hay mendebur fare ne diyeyim ki ben sana ? 

06.09.2023

Tigris 




23 Ağustos 2023 Çarşamba

YUM YOM

 


YUM - YOM 


Daha önce hiç önüme çıkmamış anlamı güzel kelime . 

Eski Türklere dayanan kadim geçmişiyle şimdilerde unutulmuş, ancak bilgiye dayalı çok zor  bir bulmacada sorulası güzellikte kelime. 

Dede korkut  hikayelerinde rastlanırsa da neden gününüze geçmemiş diye hayıflandığım anlamı çok güzel  kelime 

Yom - Yum : İyi haber , talih, şans , baht 

Hah işte son zamanlarda en çok ihtiyacımız olan sihirli kelime.

Dedem Korkut yum vermiş soy soylamış boy boylamış. 

Bize de  yum veren olur mu ki acep? 

 Yum verenleriniz çok olsun . 

Sevgiyle 

23.08.2023

Tigris



18 Ağustos 2023 Cuma

VENEDİK MASQUERADE

“ Maquerade! Paper faces on parade
Masquerade! Hide your face so the world will never find you
Masquerade! Every face a different shade
Masquerade! Look around, there's another mask behind you 

Maskeli balo ! Geçit töreninde kağıt yüzler

maskeli balo! Yüzünü sakla ki dünya seni asla bulamasın

maskeli balo! Her yüz farklı bir gölge

maskeli balo! Etrafına bak, arkanda başka bir maske var.”


Phantom Of the Opera’nın en güzel bölümlerinden biridir “Masquarade “Maskeli balo 

İnsanların gerçek yüzlerini sakladığı hayaletin de inadına gerçek olduğu maskeli geçit . 



Venedik deyince yıllar yıllar öncesine gider ruhum . Maskeli yüzlerin geçtiği topraklara hatta suya demek doğru olur . 

En büyük hayalindi bir gün Venedik’e  gidip maskelerin saklandığı yüzlerden biri olmak. 

Büyülü  boyalı sahte dünyaların arkasından bakıp bir ahhhh dedim. 

Çok geçmişte kaldı her şey maskelerin sakladığı hüzünlü kalp

kırıkları yine acıttı canımı. 

Suya bıraktım ruhumu yeniden hayat bulsun diye. 

“Hiç tanımadığım biri çiçek de vermedi , veremedi bir nedeni bahanesi  yoktu çünkü. “ 

Çokkk uzaklarda kaldı cancazım çok, gençliğimin başlarındaki nedensiz  heyecanlarım. 

Sevgiyle 

18.08.2023

16 Ağustos 2023 Çarşamba

OLMADI OLDURAMADIM

 OLMADI OLDURAMADIM 



Evet bazen ne yaparsanız yapın hayat sizi istediğiniz yönden farklı diyarlara sürüklüyor. 

Hayallerinde yaşattıkların , hayalden öteye geçemiyor. 

Hele gerçekler bir bir tokat gibi patlarken narin yüzlerde korkuyorsun enginlere açılmaya. 

Ekmek kavgasında yeniden yer alma kaygısına kapılıyorsun . 

Ne güzeldi hayallerim benim . Bazen kişiler kirletti umutlarımı bazen de hayatın acımasız şartları. 

Umutları bir zaman rafa mı kaldırsam diyorum sonra umutsuzluk ölümle eş değer olduğunu düşünüp vaz geçiyorum . 

En iyisi bunda da var bir hayır deyip kaldığın yerden devam demek . Çalışıyorum bir zaman daha çalışacağım . Ta ki umutlarım giliz verene kadar. 

Küsme bana hayallerim elimde değil olmadı , olduramadım . 

Sevgiyle 

16.08.2023



Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris