Kahveli Söyleşiler 2 |
Selam Dostlar,
Gün akşama kavuşurken içimde ilham perilerini tutabilene aşk olsun.
Şu akşam üstü saatlerinde ne var bilemedim bana o kadar huzur veriyor ki?
Bugün yazılarımı karıştırırken, "Kahveli Söyleşiler" başlığında bir yayınımla karşılaştım .
Ben nasıl oldu da unuttum bu başlığı?
Eh yoğunluk insanı unutkan yapabiliyor.
Yazıyı hatırlamak isteyenler , ya da okumamış dostlarım için Kahveli Söyleşiler
Siz yazıyı okurken ben bir kahve yapayım. Sizlerle kahvemi yudumlarken de ikincisini yazmaya koyulayım .
Evet efendim nerde kalmıştık ?
Misafir salonun baş köşesindeki divana oturtulduktan sonra, ev ahalisi tarafından göz hapsine alınır hoş beşten sonra daha daha nasılsınız kısmına geçilirken , teyzenin bir göz işaretiyle evin en küçük kızı tarafından,yani ben, Pereja limon kolonyası, büfenin sürgülü camı dikkatle açılarak, önce misafire ev ahalisine yaş sırasına göre dökülür. Büfenin üzerindeki yeşil saplı kristal şekerliğe konmuş kağıtlı şekerlerden ikram edilir. Bazen bu şekerlikte büyük teyzemin yırtdışından getirdiği şeker ya da çikolata da bulunurdu. Ama hiç boş kalmazdı yeşil kristal şekerlik.
Misafirin trabzon şiveli hoş sohbeti eşliğinde , bakır altlıklı porselen demlikte demlenen çayın buram buram kokusu evi sarardı. Teyzem çayı mutlaka harman ederdi. Bergamot aromalı, yurtdışından gelmiş çay ve çaykur'un o zamanlar sarı paketli çayını belirli oranlarda karıştırırdı. Gelen misafir de bu çayı çok sevdikleri için demlik ocaktan hiç inmezdi.
Çaylar geniş ağızlı yaldızlı bardaklara dikkatle konur, porselen acem tabaklar işli bakır tepsiye dizilir , ikram edilirdi. Bu işi genellikle teyzem yapardı. Ceviz aslan bacak sehpalar misafirin kolay ulaşacağı şekilde yanına konur, peçete ve şeker dağıtımı yine evin en küçük kızına düşerdi.
Çayın yanında mutlaka ikram edilecek nefis fındıklı kek ya da kurabiye olurdu.
Akşam güneşinin eve vuran son ışıklarına kadar oturulur kah gülünüp söylenir kah eski günler yad edilir gözlerden akan yaşlar eşlik ederdi anılara. Misafirin kalkmasıyla birlikte divan örtüsü düzeltilir, sehpalar silinip yerine kaldırılır, yerler gırgırlanırdı.
Komşuların evinden çok yüksekte olan bu evin en güzel yanı da ,cam kenarındaki divandan dışarıdaki renkli dünyayı izlemekti. İşlek bir cadde üzerinde bulunan evimizin geleni gideni de hiç eksik olmazdı.
Yaz akşamları sokaklar insanlarla dolar taşardı. Sahilde kurulan fuara giden bu insan seli en güzel bizim evden görünürdü. Gecenin geç saatlerine kadar devam ederdi bu kalabalık. Yukarıdan aşağı gelenler bu sefer dönüşe geçerlerdi. Kucaklarında uyuyan yorgun çocukların bileğine bağlı uçan balonları pencerenin hemen altından göz kırpardı. Sokak lambasının cılız ışığına insan silüetleri karışırdı. Bazen de hızlı adımlarla caddenin karşısına kaçan fare ve peşindeki tekir kedi olurdu manzaradaki. Televizyonun tek kanallı siyah beyaz olduğu dönemlerdi ve çoğunlukla radyonun sesi yankılanırdı . Akşam faslı ,kürdilihicazkar makamından dem vururdu.Fuara gitme arzusuyla her akşam mutlaka izlenirdi bu insanların telaşlı kalabalığı.
Ta ki bir akşam teyzemin gönlü olup da bizi de fuara götürene kadar.
Fuara gidişimde kalalım devamını merakla bekleyin dostlarım.
Sevgiyle
02.02.2017
Tigris
Ay ne güzel anlattin Tigrisçim. Babaannem de harmanlardi çaylari.
YanıtlaSilCanımsınnnn teşekkür edrrim 😘😘
SilBu ne keyifli yazı böyle. Geldim. Salonda baş köşeye kurulup ev sahibinin gözünün önünde oturup kahvemi yudumladım.
YanıtlaSilBu arada kağıda sarılı şekerlerden ikram edildi,aldım, çayın dem kokusunu duydum. Siyah beyaz televizyon izledim.
Diyeceğim, çok iyi ağırlandık :)
Hehehehe yine bekliyorum amaa 🙈🙈😘
SilÇok keyifle okudum...
YanıtlaSilNasıl deseeem..??
Hoş bir yazı olmuş
Sevgiler..
Çok teşekkür ederim canım
SilBu nasıl bir detaycılıktır.Bizzat yaşadım sanki.Misafr ol gel bana börekler acaym sana 😃 kahve çayda olabilir 😃
YanıtlaSilHehehe betimlemeleri seviyorum 🙈🙈
SilÇay da var kahve de
Canim ya ne guzel bir yazi bu ikramlar ve sunumlari geçmişe götürdü beni.cok keyifliydi ins devamini da okurum
YanıtlaSilAman efendim hoş geldinizzz
SilDevamı gelecek çok yakında 😉😘
Sevgiyle
Sımsıcak anlatımınızla o güzel kokulu çayı içmiş kadar olduk içimiz ısındı :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim beni mutlu ettiniz
SilNe güzel bir yazı olmuş içim ısındı okurken bir yudum çayın sohbetin dostluğun tadını aldık Beni Çocukluk yıllarıma götürdün Çok teşekkür ederim Bu sıcacık ve samimi anlatımına :) Heyecanla bekliyorum devamını Emeğine yüreğine sağlık sevgiler :)
YanıtlaSilAhhh canım çok çok teşekkür ederimm 🙈🙈
SilNe kadar hoş bir yazı olmuş Tigrisciğim.. Bende anne tarafından Trabzonluyum.. Vallahi çayımı yudumlarken burnuma kadar geldi fındıklı ikramların kokusu.. Devamını iple çekiyorum.. Yüreğine sağlık, sevgiyle kal.. 😘
YanıtlaSilAhh canım çok çok teşekkür ederim 🙈🙈
SilYazacağım bekleyin
Geçenlerde anneme gittiğimde konuşmuştuk biz de. Yazlık sinemaları...Evin yakınlarıda 2 tane vardı. çocuklara anlattık nasıl yerler olduğunu...
YanıtlaSilŞimdikiler bilmezler . Hoş ben de yazlık sinema devrini hatırlamıyorum.
SilAma ne güzel günlermiş ahhh
Ah, ne güzel geldi, o pencerenin kenarına oturup izledim etrafı. Mis gibi çay eşliğinde:)
YanıtlaSilAh o ev keşke dursa da sizinle çay içseydik
SilOkurken hissediyorum yazdıklarını :) İçten dostum benim :))) Çaylar,kahveler sohbetler bizimle olsun güzelliğim :)
YanıtlaSilBir gün gerçek olacak o sohbetler sen ben ve prensesler gülüp söyleyeceğiz 😘😘
SilUzun zamandır bloga zaman ayıramadığımdan anca okuyabildim.tam çaykur ismini okurken televizyonda çaykur reklamı olması gülümsetti beni.ne güzeldi yaz gübleri hepimizin dede evinde toplanmaso renklilkler, düşündüm de çok özlemişim
YanıtlaSil