Çocukluğumda istisnasız her yılbaşında babam, eve Vasıf Ülkü Takvimiyle gelirdi. Eski takvimin son sayfası da koparılıp , yeni takvim sobanın arkasındaki yerine asılırdı. Asılırdı asıl asılmasına ,ama ben hemen elime alır başlardım bütün sayfaları okumaya. Önce doğum günümün olduğu sayfadan başlardım. O günün resmi tanıdığım bir şehirse çok mutlu olurdum. Sonra bütün sayfaları karıştırıp yavrunza isim bölümünde ,adımın hangi günde olduğunu arar, bulnca da çok mutlu olurdum. Sonra ailemdeki diğer bireylerin adı var mı diye merakla incelerdim. Saatlerce vakit geçirirdim, renkli yaprakların arasında.
Cemreleri , koca karı soğuklarını, kırk ikindi yağmurlarını,pastırma sıcaklarını, belirli günleri, hızır ve kasım günlerini , değişik yemek isimlerini , hangi balığın hangi mevsim yeneceğini özlü sözleri ,Türkiye'min cennet köşelerini Ülkü Takvimi'nden öğrenmiştim. Sonrasında dini içerikli takvimler basılmaya başlanınca evlerimizdeki yerini yitirir oldu. Yeni takvimler tatsız tuzsuz Sadece o günkü tarihe bakmaktan öteye geçemedi.
Bir kaç sene önce annemin aklına nerden geldiyse "Eskiden Ülkü Takvimi vardı, şimdi yok " deyince ağabeyim " hala var diyerek " ona her sene kargoyla gönderir oldu. Bu seneki takvimimiz dün gelmiş.Eski bir dostumu görürü gibi heyecanlandım.
Bu sene 49.Yılıymış. Blogda yazı yazacağımı söyleyerek hemen annemden kaptım takvimi. Başladım sayfalarını karıştırmaya . Tabiki önce doğum günümün olduğu yaprağı incelemeye başladım. 10 Şubat 2016 gününde yavrunuza isim bölümünde kız: Azra erkek:Peyami yazıyor." Demek adım Azra olacakmış "diyerek güldüm. Ve her seferinde olduğu gibi acaba takvim yaprağından isim koyan kaç anne baba vardır diye düşünmekten kendimi alamadım. Ülkemizden bir fotograf kısmında Muğla Fethiye'yi görünce çok mutlu oldum. Çünkü yazın görme fırsatım olmuştu. Sonra yapraklarda adımı aramaya koyuldum. Baktım , baktım, baktım 31 Mayıs'ta adımı görünce eski günlerdeki gibi bir sevinç ve huzur kapladı içimi. Ama annemin " hala o takvimle işin bitmedi mi? " sözü üzerine emaneti asıl sahibine teslim etmek zorunda kaldım.
Nasılsa yeniden elime geçirip çocukluğumun mutlu günlerine göndermeler yaparak uzun uzun incelerim ,evimizin baş köşesinin bir yıllık ,hatırlı misafirini .
Cemreleri , koca karı soğuklarını, kırk ikindi yağmurlarını,pastırma sıcaklarını, belirli günleri, hızır ve kasım günlerini , değişik yemek isimlerini , hangi balığın hangi mevsim yeneceğini özlü sözleri ,Türkiye'min cennet köşelerini Ülkü Takvimi'nden öğrenmiştim. Sonrasında dini içerikli takvimler basılmaya başlanınca evlerimizdeki yerini yitirir oldu. Yeni takvimler tatsız tuzsuz Sadece o günkü tarihe bakmaktan öteye geçemedi.
Bir kaç sene önce annemin aklına nerden geldiyse "Eskiden Ülkü Takvimi vardı, şimdi yok " deyince ağabeyim " hala var diyerek " ona her sene kargoyla gönderir oldu. Bu seneki takvimimiz dün gelmiş.Eski bir dostumu görürü gibi heyecanlandım.
Bu sene 49.Yılıymış. Blogda yazı yazacağımı söyleyerek hemen annemden kaptım takvimi. Başladım sayfalarını karıştırmaya . Tabiki önce doğum günümün olduğu yaprağı incelemeye başladım. 10 Şubat 2016 gününde yavrunuza isim bölümünde kız: Azra erkek:Peyami yazıyor." Demek adım Azra olacakmış "diyerek güldüm. Ve her seferinde olduğu gibi acaba takvim yaprağından isim koyan kaç anne baba vardır diye düşünmekten kendimi alamadım. Ülkemizden bir fotograf kısmında Muğla Fethiye'yi görünce çok mutlu oldum. Çünkü yazın görme fırsatım olmuştu. Sonra yapraklarda adımı aramaya koyuldum. Baktım , baktım, baktım 31 Mayıs'ta adımı görünce eski günlerdeki gibi bir sevinç ve huzur kapladı içimi. Ama annemin " hala o takvimle işin bitmedi mi? " sözü üzerine emaneti asıl sahibine teslim etmek zorunda kaldım.
Nasılsa yeniden elime geçirip çocukluğumun mutlu günlerine göndermeler yaparak uzun uzun incelerim ,evimizin baş köşesinin bir yıllık ,hatırlı misafirini .
Yaa ben de sürekli takvim okurdum çok severdim onları, köydeyken falan özellikle okuycak bir şey bulamayınca onları hatmederdim :) bu yazı harika bi nostalji oldu bana :)
YanıtlaSilBeğenmene sevindim ;))) güzel eski günlere gönderme olsun dedim
SilKüçükken bende aynı bu sırayla okurdum ilk doğum günü,sonra isimler falan hatta fıkralı takvimlerden de fıkraları okurdum ama şimdi benim için o takvimler gibi alışkanlığımda tarihe karıştı
YanıtlaSilFıkraları ben de okurdum. Hatta bilmeceler olurdu sabırsızlanıp arka sayfadn cevabına bakardım.
SilŞüphesiz herkesin küçükken yaptığı işlerden sadece birisidir. Özellikle de fıkraları okurdum.
YanıtlaSilTüfek icat oldu mertlik bozuldu. Şimdi kimse takvimin yüzüne bakmaz oldu. Bedava takvim varken kimse 20 lira verip almıyor
SilBize eskileri yad ettin öğretmenim tabikide ülkü takvimini tanıyorum ve hala piyasada olduğunu bilmiyordum görünce çocukluğumu gençliğimi anımsadım :)
YanıtlaSilÇocukluğumuzun en güzel yılları , yüzünüzde bir tebessüm , yüreğinizde bir sıcaklık bıraktıysam ne mutlu bana :)) sevgilerimle
SilNe güzeldi gerçekten ama malesef teknolojinin ilerlemesiyle herşey unutuluyor
YanıtlaSilO günleri yeniden yaşatmak elimizde ;))
SilEvet ya, eskiden duvarlarımızda hep vardı, en son ne zaman aldık hatırlamıyorum ama 70'li yıllardı sanırım. Sonra büyük takvimler çıkmıştı. Gazeteler filan bedava dağıtırdı. O günlere gittim:))teşekkürler:)Sevgiler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim , yüzünde bir tebesümün sebebi olduğum için ;))
SilGüzel bir yer burası.
YanıtlaSilTebrik ederim :)
Hoşgeldiniz , çok teşekkür ederim ;))
SilTakvimlerle hic aram olmadi ama insanin eline yillar sonra cocukluguna dair bisey gecince yasadigi duyguyu sanirim herkes yasamistir böyle, tarifsiz bi duygu. Arada nostalji yapmak huzur veriyor insana.
YanıtlaSil;)))) buna sevindim
SilMerhabalar.
YanıtlaSilVasıf Ülkü takvimi hiç duvarlarımızı süslemedi ama, takvimin kendisini çok daha önceleri görmüş ve incelemiştim. Ne yalan söyleyeyim. Geçen sene Diyanete kızdığım için almamıştım ama, bu sene yine Diyanetin takviminden aldım.
Sizin gibi yapraklı takoz takvimlerin sahifelerini karıştırmak hiç aklıma gelmemişti. Ama, bir konu açıldığında sadece konuyla ilgili güne bakmak için yapraklarını karıştırırdık.
Bundan böyle en azından ben de doğum günüm olan sayfaya bakmaya karar verdim. Çok güzel bir nostalji paylaşımıydı. Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Selam ve dualarımla.
Teşekkür ederim , takvimler bana küçük bilgi hazineleri gibi gelir hep , sayfalarında neler gizlidir neler:))
SilÇocukluğumuzun en güzel eğlencesi.. ben de çok severdim takvim okumayı. Bir de gazeleterin kuponla verdiği ansiklopedileri çok okurdum. Öyle vakit geçirirdim hep.:)
YanıtlaSilTakvimdeki isimlerle ilgili bir anımı da anlatayım: Büyük kızım doğduğunda isim bulma telaşı aldı bizi. Biz de küçüğüz daha..:) Çocuğumuza ne isim koyucaz bir türlü karar veremiyoruz... Eşime bildiğim tüm isimleri saydım. sonra dur bu böyle olmayacak. aklıma artık isim gelmiyor dedim. Takvimi elime aldım ve tüm kız bebek isimlerini okudum..:) Yine olmadı..Tam umudu kesmişken bir sayfada Demet ismi çıktı karşımıza. Bunu söyleyince eşim hah tamam işte bu olsun dedi..Ama bu kez de ben beğenmedim.. Sayısız isimden birini eşim beğendi ve bu kez de benim içime sinmedi.. Olacak iş mi...Takvimde de başka isim kalmadı..:) Demet yerine Buket olsun o zaman, Buket'te anlaşalım dedim.. Çiçek demetinden çiçek buketine geçiş yaptık ve sonunda ilk çocuğumuzun ismini takvim yaprakları aracılığıyla koymuş olduk..:)
Bir Ülkü Takvimi beni şimdi nerelere götürdü..:)
Sevgiler..
Harikasınız ;))) demek ki yapraklardaki isimler işe yarıyormuş. Sorumun cevabını almak çok güzel sevgilerimle ;))
SilEvin baş köşesinde saatli maarif takvimi bulunur ve günün isimleri,yemekleri,olayları hatta bazılarında ise kısa anekdotlar vardı.Daha bizde 5-6 yıl önceye kadar yıl başı yaklaşırken eve takvim alma telaşı vardı.Şimdi takvimin yerini maalesef telefonlarımızdaki internet aldı.
YanıtlaSilsaatli maarif takvimi dedemlerin evinde olurdu genellikle.bu sene o da var bizim evde.Bir yazı da onunla ilgili yazabilirim :))
SilBen de çocukken çok severdim takvim okumayı. Hem o günün önemini öğrenmekte ayrı anlamlı olurdu. Fıkralar, sağlıkla ilgili bilgiler, isimler... Küçücük sayfaya neler sığdırırlardı. Hatta atamazdım ben takvimleri bir ara her yer takvimdi bu yüzden:)))
YanıtlaSilTakvimler birer küçük ansiklopedi gibidirler :))
SilTürkiye gazetesi takvimi vardı. En çok onunkini severdim ben. Zeka bulmacaları olurdu cevabı yarınlı. Tabi hiç beklemezdim yarını çevirir sayfayı bakardım cevaba. Bir de annem önemli günlerin takvimlerini saklardı. Hala durur kitap sayfalarının arasında, kızım doğdu, oğlum doğdu, evlendik, ev aldık hatta babamı kaybettik diye. Hala çok seviyorum ben o yaprakları ve yeni yıl için evimde yeni bir takvimim var ne güzel ki :)
YanıtlaSilÖnemli günlerin yaprakları da güzel yemek tariflerinin olduğu yapraklar da saklanırdı bizde . Hatta bir sene hiçbir yaprağı koparmaya kıyamamıştık.
SilYeni takvimin gelmesini sabırsızlıkla bekleyen bir çocuktum. Fıkralar, bilmeceler, minik öyküler... Hepsini ilk günden hatmederdim. Sevdiklerimi zamanı gelince koparıp alıntılar defterime yapıştırırdım. Unutmuşum. Hatırlattığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilAynı duyguları yaşayıp , güzel bir çocukluk geçirmişiz ne güzel ;))
SilEskiden neredeyse her evde olurdu:( Almak lazım aslında.
YanıtlaSilEvet hatta hem kendinize hem de çok sevdiğiniz birine hediye olarak almalısınız :))
SilÇok güzeldi ya. Küçücük sayfada birçok bilgi olurdu. İsimler, fıkralar, bilmeceler, dini kıssalar, hikayeler.
YanıtlaSilDeğil mi :))
SilAlmanya'da Türk marketleri be bilimum Türk işletmeleri bedava dağıtıyor bizde de var iki tane biri coçuklar oynasın diye biri de duvara Asmalık. Yalnız o takvimler hep sobanın arkasına mi asılır ;) biz de oraya asardık :)?
YanıtlaSilBir de elektrik düğmesine bağlanırdı ;))
SilTakvimler eskiden anlamlıydı. Şimdi pirelli takvimlerine değer verir oldu insanlar. Fıkraları ,ata sözlerini ve dini bilgileri çok severek okurdum. Hala okuyorum. Genelde üzerinde ayetler yazıldığı için atmam biriktiririm. :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık. Paylaşım için TEŞEKKÜRLER.
Ben teşekkür ederim . Bütün güzel değerlerimizi bir bir yitiriyoruz , nereye gidiştir bu ? :((
SilYazınızı çıktığında okumuştum ama yorum yazmak şimdiye nasip oldu. Benim de çocukluğumda Ülkü takvimi alınırdı eve. Diyanetin takvimlerinden habersiz büyüdüm. Sonra da tahta onlar geçti zaten. Bir kaç yıl öncesine kadar kırtasiyeden gidip aldım Ülkü takvimini. En çokta her sayfada yayınlanan fotoğraflar ilgimi çekmiştir. En güzeli hangisi diye karıştırdığımı hatırlarım çocukluğumdan. Dün Kadıköy Nezih'in sırasındaki kırtasiyelerden birinde gördüm, kapı önüne koymuşlardı takvimleri. Aklıma yazdığınız bu yazı geldi, gülümsedim :)
YanıtlaSilÇok mutlu oldum , hatırlanmak çok güzel . Hem takvimi hem de beni ;))
SilBizde de İhlas takvimleri vardı. Diğer takvimlere göre hem kalitesi hem içeriği daha güzeldi. Başka takvim aldıklarında somurturdum. Şimdi düşünüyorum da baya etkilemiş beni bu takvim yaprakları.
YanıtlaSilTakvim yaprakları küçük birer ansiklopedidir. Çok severim ben de
SilHepimizin evinde vardı onlar bir zamanlar.Demek hala varmış.Eskilere götürdün bizi şeker :)
YanıtlaSilHer sene mutlaka alırım. Ne varsa eskilerde var cicim 😘😘
Silben de çok severdim. Ben de rastgele açıp bir nevi fal bakar gibi okurdum. Geçmişe götürdünüz beni de
YanıtlaSilAhhh ne güzeldi o günler ben hala alıp o günleri yaşatmaya çalışıyorum
Sil