12 Mart 2016 Cumartesi

Kalem yiyen fil


Bazı objeler var ki beni çocukluğumun dalgasız, saf duygu denizinde yüzdürmeye bayılıyorlar. İşte geçenlerde elime geçen bu masa üstü kalemtraş gibi. Kendimi bildim bileli bizim evin baş köşesini mesken etmiş bu makine, dört çocuğu üniversite okuttu.Hepsinin eline ekmeğini verdi. Hatta tatillerde onların çocuklarına da hizmet vermeyi sürdürüyor. Birini diş hekimi , birini de mimar yapacak. Diğer küçüklere de yetişecek gibi.
   Bir akrabanız yabancı ülkede yaşıyorsa, okumaya meraklı çocuklarla dolu bir eve de yurt dışundan ancak böyle bir hediye getirilirdi. Benden en az on beş  yaş büyük olan bu makine, çalışma masamızın baş köşesinden hiç eksik olmazdı. Sonradan sonraya uçlu kalemler çıksa da kurşun kalemlerle olan dostluğumuz hiç bitmedi. Diğer kalemtraşların aksine kalemin ucunu daha uzun açtığı için onunla açtığım kalemlerim daha uzun süre yazı yazardı. En çok da deposunda biriktirdiği kalem talaşı kokusuna bayılırdım.  Onu, küçük bir file benzetirdim. Açma kolunu filin kuyruğu olarak düşlerdim. Kalem açmak için kolu çevirdiğimde  çıkan sesi, filin kuyruğunu çevirdiğim için homurdandığını düşünürdüm.
   Önündeki ayar sayesinde istediğiniz kalınlıktaki kalemi açmak çok kolay oluyordu. İstenirse vidaları sayesinde masaya sabitlenebilen bu makine , hiçbir zaman elimizden düşmediği için montelenmeyi hak etmiyordu.
 Onunla kalem açmanın da bir kuralı vardı. Önce kalemin kalınlığına göre öndeki delikler ayarlanır, sonra kalem yerleştirilir. Sol elin serçe parmağıyla kalem sıkıştırıldıktan sonra, sağ elle kol çevrilmeye başlanırdı. Gır gır gır gır. Ucu yeterince açılmış mı diye çıkarılır bakılır,yeniden yerleştirilip sıkıca tutmayı ihmal edilmeden kol yeniden çevrilirdi. Gır gır gır. Aksilik bu ya  makine birden elimden düşer içindeki ne kadar talaş varsa yere dökülürdü. Annem görmeden koşar gırgırı getirip yerleri temizlerdim. Sonra makine yine  masanın başköşesindeki yerini alırdı.
   Sahi sizin de evinizde bu makineden var mıydı?

47 yorum:

  1. Tigris'im.Günaydın canım.Makine gerçekten mükemmelmiş ki hala hizmet vermekte.Okadar tatlı anlatmışsın ki resmini çektim.File benzetmen hele o sıradaki düşüncelerin,anlatımın harika canım.Yaptıkları her şeyi sağlam ve ömürlük yapıyorlar.Ciddi ve etik çalışan kafalardan çıkan tasarımlar bunlar..Daha nice seneler çalışır o bence.Seni öpüyorum Tigris'im.Güzel bir hafta sonu dileklerimle.Ece ablan:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın gönlümün kraliçesi. Her yorumunuz kalbimde baharları açtırıyor. Mutlu bir hafta sonu dileklerimle ;)) sevgiyle

      Sil
  2. Çok güzel anlatmışsınız. Bizim evde yoktu böyle aletler. Belki sizden daha eskiydi yaşadığımız dönem, belki de almaya paramız yetmezdi. Sanırım iş hayatında kullandım o tür kalemtıraşları. Önceleri çakıyla açardık kalemin ucunu, sonraları ufak plastik kalemtıraşlar yaygınlaştı. Hatta bu ufak kalemtıraşların sert plastik kısmı kırıldığında içinden çıkardığımız küçük bıçağıyla kalemin ucunu açmaya çalışırdık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim . Bir memur maaşıyla okuyan dört çocuk varken bizim de almamız zordu. Bize hediye gelmişti.

      Sil
  3. Olmaz mı? Sırf orada açmak için kalemi daha çok kullandığımı bilirim. Biriken talaşın kokusunu ben de çok severdim. Artık annemlerde bu açacak uzak kaldık ama kurşun kalem kullanmaya aynen devam.

    YanıtlaSil
  4. nostalji harika ;) bizde bundan yoktu ama birsuru degisik sey vardi. kimbilir Neredeler. nstaljik yazilar pek hosuma gidiyor. bizimle bu hatiralarla dolu kalemtrasi payladtigin icin Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim ;))) sevgiyle

      Sil
  5. Bir arkadaşım kullanmıyordu öylece duruyordu, alabilir miyim dedim verdi sağ olsun. Lisedeydim o zaman bir yerlerde sakladığıma eminim, özlemişim içinde ki anıları bulup masama koyacağım.

    YanıtlaSil
  6. Bu makine.. Okul zamanlarında herkesin hayalini kurduğu bazı objeler vardır hani hatırlarsın.. Demir kalemtraş yeter çocukta olmazdı.. İçi demirli cetvel alamazdı herkes. Yumuşak silgilere hep uzaktan bakardık. Bu da sınıfımızda sadece bir kişide vardı.. Diğerleri gibi. Alamazdık ama yalvarırdık o arkadaşa nolur bende bir kere kalemimi açabilir miyim diye. Bile bile kırardık onun kalemtraşını kullanabilmek için kalemimizin ucunu.. Sonrasında yokluğunu atmadım zaten çünkü hiç hayatımda varolmamıştı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dedim ya bizim de bir akrabamız getirmişti

      Sil
  7. Ben o kalemtıraşın bir benzerini Bingöl'deki okulumda görmüştüm. Onunla kalem açmak gerçekten çok keyifliydi.

    YanıtlaSil
  8. metal ve kullanışı olmasada ilkokulda benimde vardı figürlüydü çok severdim bende çöpü biriktirdiği için sürekli açardım tabii benim ki mazi oldu çoktaan kayboldu gitti ne güzel saklayıp muhafaza etmişsiniz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı şeyleri atmaya kıyamam ki, yoksa anılarım da çöpe gider.

      Sil
  9. Bizim evde yoktu, daktilo, kalem, kağıt, defter kitap, zımba, daktilo şeritleri vs. vardı ama bir tek bu yoktu:) ben küçükken babamın iş yerinde (daha doğrusu karargahta) görmüştüm çok hoşuma gitmişti. :) hep özendim, daha uzun yıllar güle güle kullan. :) Uçlu kalem hiç sevmem çıt diye kırılır, kurşun kalemin yeri hep başka...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim , kurşun kalem sevenler derneğine hoşgeldiniz ;))) hahahaha

      Sil
  10. Ne güzel böyle eski ama güzel bir alete sahipsin. Filmlerde gördüm ben bu kalemtraşı sadece....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı konularda gerçekten şanslıyım, yaşadım gördüm hatta tattım

      Sil
  11. Ya ya ya gözlerim doldu görünce. O kadar severdim ki... Bütün kalemlerimi sırf onun hrhrhr sesini duymak için bitirir, annemden bu yüzden uzunca nasihat dinlerdim. Geçmişe dönmek çok hoş oldu teşekkür ederim bu güzel yazı için :)

    YanıtlaSil
  12. Ben ilk defa görüyorum bunu. Yazıyı okuduktan sonra kalemimizin ucunu açmak bahanesiyle çöpün başında toplandığımız okul yılları geldi aklıma. Geçmişe gittim geldim. Tabii yakın geçmişe :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa o bütün çocukların ilkokul sırasında yaptığı ritüeldir. Sürekli oturmaktan sıkılan bünyeye bire irdir kalem açma bahanesi

      Sil
  13. Bu makineden bende yoktu ama arkadaşımda vardı.Onlara gideceğimiz zaman kalemlerimi yanımda götürürdüm.Ay çok duygulandım eskileri anımsamak herzaman keyif aldığım şeydir.O günlere geri götürdüğün ve yüzde tatlı bir tebessüm sağladığın için çok çok teşekkür ederim canım :)

    YanıtlaSil
  14. Çocuklukta benimsediğimiz, anlam yüklediğimiz ne çok şey var değil mi? Ama bazen bir eşya, bir obje hepsinden değerlidir, hiç unutulmaz. Bizde de bir küre vardı. Tüm hayallerimizi süslemiştir.

    YanıtlaSil
  15. Bem-vindo. Não como meu blog me fez muito feliz

    YanıtlaSil
  16. Evet bizim evimiz de hala var çocuklar kullanıyor. Şekli şemali değişsede amacı aynı. Ben çocukken kuzenimde vardı bundan. Fransadan getirmişlerdi onada. Nasıl kıskanmıştım anlatamam :)). Kızım okula başlayınca aldığım ilk kırtasiye malzemesi oldu :) hala kullanıyoruz. Fil benzetmesi de süper olmuş. Çocukluk kıskançlıklarımı hatırlatıyorsunuz ara sıra böyle gülümsüyorum. Teşekkürler gülünsettiğiniz için. Çok güzel bir paylaşım olmuş. Emeğinize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıyı yazarken açıkcası bu kadar tanıtan kişi olacağı aklıma gelmezdi. Meğer herkesin çocukluk hayalinde yaşıyormuş da haberim yokmuş

      Sil
  17. Bizde yoktu ama çok hoşuma gitti şimdi :)) Her an olabilir yani :D

    YanıtlaSil
  18. Bana da geçmişte kullandigimiz bazi eski nesneleri hatırlatti yazınız, ne de keyiflidir bunlar, sizin fil de süpermisss:)))
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok severim geçmişin tozlu sayfalarında gezinmeyi ;))

      Sil
  19. Ben hiç görmemiştim. Eski eşyaların anlamı büyük. Sahip olduğumuz eşyalar az olduğu için kıymetini de bilirdik. Hakkıyle kullanırdık. Ben de eski radyoyu çok severdim. Evin baş köşesinde dururdu.. Bir başka aile büyüğümüz sahiplenmeseydi benden önce, kesin ben taliptim onu bir ömür boyu saklamaya..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah ah biraz daha aklım erseydi de daha fazla şeyin kıymetini bilseydim

      Sil
  20. Cocuklugumda kalemtrasimi kalemligimden hic eksik etmezdim ama bu sekilde degildi. Boyle Olsaydi galiba cok severdim :)

    YanıtlaSil
  21. Öncelikle bir kalemtraşı ( diyerek küçümsemiyorum kesinlikle bende de kalem kağıt malzemelerinin yeri apayrıdır ama ) ne kadar güzel anlatmışsınız ! Sanki karşımdasınız da sohbet ediyoruz...

    Biz de yoktu bu kalemtraştan ,ama arkadaşımda vardı.kalemlerimi toplar verirdim ucunu açardı.daha uzun açtığı için nasıl hayran olurdum kalemlere.yazmaya kıyamazdım bir türlü.

    Kalemlerden kalan talaşları bile isterdim.sizin gibi kokusuna ayrı görüntülerine ayrı bayılırdım.kocaman volenli,uçları rengarenk etekleri hatırlatırdı bana hep.

    İnsan kalem kitap hayranı olunca kalemtraşta o kalemin talaşları da nasıl muhabbetler ettiriyor....ne anlamlara geliyor işte :) zevkle okudum..ayrıca daha çok ziyarete gelmeliyim farkındayım kendimi suçlu hissediyorum.

    Sevgiyle öpüyorum sizi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet nerelerdesiniz siz ;)) özletiyorsunuz . Sitemimi edeyim önce . Sanki karşımda olduğunuzu düşünüyorum ve sohbet havasında yazıyorum . Kahve de içiyoruz bu arada ;))) sevgiyle

      Sil
    2. Aahh ben de nerde olduğumu bir bilsem :D kaplumbağa misali evim sırtımda yaşıyorum nerdeyse.Yavaş yavaş düzene girecsk gibi buralardayım ama :)

      Bu hoş muhabbet kahvesiz olmazdı zaten ;)

      Sil
  22. ay ben bunu işyerlerinde görüyom kiii.

    YanıtlaSil
  23. Yanıtlar
    1. Ben file benzetiyordum küçükken;)))
      Yoksa o da diğerleri gibi masa üstü kalemtraş

      Sil
  24. Ne güzelmis. Bizim evde maalesef kalemtras dayanmiyor. Artik avrupa da çin mali ürünlerle doldu okul malzemeleri çok kalitesiz. Enteresan olan yapim çin de fiat avrupa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burda da durum farklı değil Çin malı ürünler her yerde var

      Sil

Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris