5 Şubat 2015 Perşembe

Yemeli içmeli bir gün

Kış ortasında bahar havasıyla güne başlamak kadar güzel birşey olmasa gerek.(kaç günün verdiği yorgunluk nedeniyle uyuyakalıp , öğlen vakti başladığım bir tün olsa da )yeğenlerim yengem ve abimle birlikte , Büyükçekmece çarşısında eski lokantaların  birinde nefis lezzetlere sahip  öğlen yemeği ardından küçük bir çayevinde özel demlenmiş çayı yudumlarken,çayevini işleten kişinin filmlerde küçük rolleri olan biri olduğunu öğreniyorum .yeşilçam kahveleri gibi bir yerde  olduğumu çayın her yudumunda yeni bir anıyı dinlerken anlıyorum. Öğleden sonra yeğenimle başbaşa , deyim yerindeyse, çarşı sokaklarını arşınlıyoruz.akşam üstü sahilde güneşin denizin görsel şöleniyle birlikte , diğer yeğenimle buluşuyoruz. Akşam "Gepetto " adındaki restoranda  herkes yeniden toplanıyor. Çok hoş sunumlarla önce göz zevkimizin doyurulduğu bol ikramlı ve neşeli bir yemek oluyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris