O da diğer Anadolu kadınları gibi 16 yaşında, daha çocuk denilecek yaşta, Seydiler'in Satı köyünden bir erkekle dünya evine girmişti. Bahtsızlık yakasını bir türlü bırakmıyordu. Kınası solmadan eri savaşmak için cepheye çağrılmış 6 ay sonra da Çanakkale'den ölüm tezkeresi gelmişti. Köy yerinde dul olmak ayıplanacak, tehlikeli bir durumdu. Onu zaman kaybetmeden asker gazisi olan Topal Yusuf'la evlendirdiler.
Üç yıl sonra da dünyalar güzeli bebeği Elif'i kucağına aldı. Çalışkandı her işe koşardı. Kocasının bir köşede oturmak zorunda olması, onun erkek işini de yapması için en büyük nedendi. Elif'e fazlasıyla yeten sütü onun yetim bebelerin süt anası da yapmıştı. Zor günlerdi. İnsanlar yoksuldu, savaş kapıdaydı.
Bir akşam üstü köyde tellal bağırdı." Ey ahali duyduk duymadık demeyin, her haneden bir kağnı İnebolu'ya yük taşımak üzere gidecektir." Tellal ısrarla bağırıyordu. Bu işte bir gariplik vardı. Demek ki olağan üstü bir durum vardı.
1921 yılının son günleriydi, kara kış elinden geleni yapmış bütün yolları kapatmıştı. Topal Yusuf'un yerine kendi koştu öküzlerini kağnısına. Elif'ini de bağladı sırtına. İnebolu'ya doğru çıktı yola. Mustafa Kemal Paşa " Gözüm cephede kulağım İnebolu'da" diyordu. İnebolu limanında kağnılar sıralanmış, cephaneler yükleniyordu. O da aldı yükünü Bismillah'la koyuldu yola. Kar şiddetini artırmış geçit vermiyordu, karla karışmış çamurlu yollar. Baktı ki top mermileri ıslanacak, yavrusunu sırtından indirdi, top mermilerinin içinde yer yaptı. Tek örtüsü olan yün yorganını bebesinin ve mermilerin üzerine örttü.
Kara öküz yorgundu, cılızdı, hastaydı. Zaten buraya kadar da Sarı öküz getirmişti kağnıyı. Kağnıdan indi, bir yandan dualar edip bir yandan da kara öküzün başını okşuyor yalvarıyordu. " Kulun köpeğin olayım hadi kara öküz, cepheye, zamanında yetişmek gerek." Kara öküz biraz ayaklanıyorsa biraz sonra yine yıkılıyordu. Kar durmuş ama soğuk iyiden iyiye bastırmıştı. Elif uyuyordu. O uyanmadan Kastamonu'ya varabilse gerisi Allah kerim'di.
Soğuğun etkisini yavaş yavaş vücudunda hissediyor elleri ayakları uyuşuyordu.Elif uyuyordu. Kastamonu'ya kadar uyusaydı bari. Gittikçe uzaklaşan kağnı gıcırtıları belli belirsiz duyuluyordu. Elif'i uyanmış çığlık çığlığa ağlıyordu. Ama anası taş kesilmiş kağnı üzerine kapaklanmıştı .
Kastamonu kışlası yakınlarındaki kimsesiz kağnıyı farkeden görevliler yanına yaklaştıklarında acıklı manzarayla karşılaştılar. Kağnı üzerinde kapaklanmış kalmış bu genç kadını kaldırdıklarında , boğuk bir ağlama sesi duydular. Yorganın arasından açlıktan ve ağlamaktan bitkin düşmüş Elif'i bulup çıkardılar.
Üç yıl sonra da dünyalar güzeli bebeği Elif'i kucağına aldı. Çalışkandı her işe koşardı. Kocasının bir köşede oturmak zorunda olması, onun erkek işini de yapması için en büyük nedendi. Elif'e fazlasıyla yeten sütü onun yetim bebelerin süt anası da yapmıştı. Zor günlerdi. İnsanlar yoksuldu, savaş kapıdaydı.
Bir akşam üstü köyde tellal bağırdı." Ey ahali duyduk duymadık demeyin, her haneden bir kağnı İnebolu'ya yük taşımak üzere gidecektir." Tellal ısrarla bağırıyordu. Bu işte bir gariplik vardı. Demek ki olağan üstü bir durum vardı.
1921 yılının son günleriydi, kara kış elinden geleni yapmış bütün yolları kapatmıştı. Topal Yusuf'un yerine kendi koştu öküzlerini kağnısına. Elif'ini de bağladı sırtına. İnebolu'ya doğru çıktı yola. Mustafa Kemal Paşa " Gözüm cephede kulağım İnebolu'da" diyordu. İnebolu limanında kağnılar sıralanmış, cephaneler yükleniyordu. O da aldı yükünü Bismillah'la koyuldu yola. Kar şiddetini artırmış geçit vermiyordu, karla karışmış çamurlu yollar. Baktı ki top mermileri ıslanacak, yavrusunu sırtından indirdi, top mermilerinin içinde yer yaptı. Tek örtüsü olan yün yorganını bebesinin ve mermilerin üzerine örttü.
Kara öküz yorgundu, cılızdı, hastaydı. Zaten buraya kadar da Sarı öküz getirmişti kağnıyı. Kağnıdan indi, bir yandan dualar edip bir yandan da kara öküzün başını okşuyor yalvarıyordu. " Kulun köpeğin olayım hadi kara öküz, cepheye, zamanında yetişmek gerek." Kara öküz biraz ayaklanıyorsa biraz sonra yine yıkılıyordu. Kar durmuş ama soğuk iyiden iyiye bastırmıştı. Elif uyuyordu. O uyanmadan Kastamonu'ya varabilse gerisi Allah kerim'di.
Soğuğun etkisini yavaş yavaş vücudunda hissediyor elleri ayakları uyuşuyordu.Elif uyuyordu. Kastamonu'ya kadar uyusaydı bari. Gittikçe uzaklaşan kağnı gıcırtıları belli belirsiz duyuluyordu. Elif'i uyanmış çığlık çığlığa ağlıyordu. Ama anası taş kesilmiş kağnı üzerine kapaklanmıştı .
Kastamonu kışlası yakınlarındaki kimsesiz kağnıyı farkeden görevliler yanına yaklaştıklarında acıklı manzarayla karşılaştılar. Kağnı üzerinde kapaklanmış kalmış bu genç kadını kaldırdıklarında , boğuk bir ağlama sesi duydular. Yorganın arasından açlıktan ve ağlamaktan bitkin düşmüş Elif'i bulup çıkardılar.
Top mermilerini ve bebesini korumak için kendini feda eden bu Anadolu Kadını Şerife Bacı'dan başkası değildi.
Türk Milleti ona olan minnettarlığını göstermek için Kastamonu'da adını okullarda, cadde ve sokaklarda yaşatmaya devam ediyor. Bir gün yolunuz Kastamonu'ya düşerse valilik önünde sizi önce Şehit Şerife Bacı selamlar. Bu ülkenin öyle kolay kolay alınmadığını , bugünler için canını hiç korkmadan feda ettiğini haykırırcasına.
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Mustafa Kemal'in Kağnısı" Şehit Bacı'nın kağnısıdır bilesiniz.
Unutmamak lazım. Teşekkürler paylaşım için.
YanıtlaSilHele bugünlerde , hele bugünlerde....
SilTüylerim sonunda öyle bir dikenlendi ki,Allah2ım dedim,neler çekti o zaman türk halkı,Atamızın ,onların haklarını nasıl öderiz,değil onun hatırasına saygıdan uzak bu fedakar halkın çabalarını hiçe saymak ve vatanımızı bu hale getirmek.Sanırım istediğimiz kişilerin politikaları bu sonda etken.Zira gün geçtikçe daha vahim bir hal alıyor.Sevgiler Tigris.Üzgünüz canım.
YanıtlaSilMaalesef Canım Ece Ablam gün geçtikçe işler işin içinden çıkılmayacak hal aldı. Onların yüzüne bakacak yüzümüz yok ,çok üzgünümmmm
Siltüylerim diken diken okudum bir kez daha bu ibretlik hikâyeyi. geçen yaz o anıtın karşısında da minnetle selamlamıştım şerife bacı'yı.
YanıtlaSilAh ahhhh son günlerde daha bir içimi acıtır oldu, Şehit Bacı ve niceleri
SilDuyduğumuz, bildiğimiz, ama bu kadar detaya inmeden öğrendiğimiz bir kahramanlık öyküsü öyle etkileyici bir dille anlatılmış ki insan adeta o günleri yaşıyor.
YanıtlaSilO kahramanları saygıyla anıyoruz.
Okuduklarımdan naçizane ben kaleme aldım. Onlara minnettarlığım her geçen gün artıyor. Ama ülkemin halini gördükçe kendimden utanıyorum.
SilÜrpererek okudum... Bu acılar.. Allahım dayanılır gibi değil.. Allah bir daha göstermesin.. Şehitlerimize minnettarız.. Nur içinde yatsınlar..
YanıtlaSilAmin ama hiç iyi günler yaşamıyoruz :((
SilMekanı cennet olsun:(((şu günlerden, bugünlere nasıl geldik biz:((((
YanıtlaSilAhhhh ki ne ahh
SilRuhu şad olsun,Nular için de olsunlar. :(( içim nasıl oldu anlatamam, nereden nereye kadınlarımız, anasının dizinden şehvet duygusuna kapılacak sapıkların bunları anlayacağını sanmıyorum:(((( anlamadıkları için Vatan Bayrak nedir içlerin de olmadıkları için düşmana gerek yok biz batırırız diye yarışır oldular.
YanıtlaSilMaalesef onlar , bir çamura gömülmüşler battıkça batıyorlar
Silçok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler arkadaşım .
YanıtlaSilBen teşekkür ederim
SilBu gerçekleri okurken tutamıyorum kendimi. Boğazım düğümleniyor. Tarihimiz ne güzel, fedakar insanlarla dolu.
YanıtlaSilBu ülke kolay alınmadı. Ama kolay harcıyoruz herşeyimizi
SilNice Şerife Ana'lar, Ahmet Efendi'ler canlarını verdiler, gözlerini kırpmadan bu vatan için. Biz onların haklarını nasıl ödeyeceğiz. O günlerden, bu günlere nasıl geldi vatanımız?
YanıtlaSilHiç sormayın , ülke yangın yeri onların yüzüme bakacak yüzümüz yok
SilAdeta soluk almadan okudum. Bu konu hakkında bir bilgim yoktu. Kaleminize yüreğinize sağlık. Analarımız bu ülke için yaptıklarına bir daha şahit oldum. Allah gani gani rahmet eylesin.
YanıtlaSilSaygılarımla.
Ben teşekkür ederim , ülkemizin unutulan değerlerini hatırlatmayı görev bilirim
SilGerçekten de duygu yüklü bir hikaye. Bize ülkemizin ne türlü zorluklarla kazanıldığını hatırlatıyor. Keşke o günleri unutmasak unutturmasak. Elinize sağlık.
YanıtlaSilAhhhh keşkeee
SilTüylerim diken diken, gözlerim dolu okudum. Gerçekten ellerinize, emeğinize sağlık. Tüm şehitlerimizden helallik istiyorum hergün. Dilerim bizlere haklarını helal ederler :(
YanıtlaSilCanım benim , ne zaman bu ülkenin kıymetini bilip de değerlerimize sahip çıkarsak onlar da haklarını helal ederler
Silİşte bizim böyle yürekli bacılarımız kadınlarımız var değerini bilmek lazım...
YanıtlaSilAhhhh bilmeyenlere sözüm çokkkk
SilÜlke kurtulsun, Elifler, bizler özgür yaşayalım diye hiç düşünmeden canlarını vermiş Şerife bacılarımızın, şehit askerlerimizin ruhları şad olsun. Barışın kıymeti herkes tarafından bilinmeli.
YanıtlaSilAhhhh bilinmiyor malesef
SilMerhaba,
YanıtlaSilYolum iyi ki buraya düştü ve bunu okudum. Teşekkürler.
Renkli günler...
Merhaba hoşgeldiniz, hoşluklar getirdiniz;)) sevgiyle...
Sil