2 Aralık 2015 Çarşamba

Çocuk İhmali ve İstismarı


  Bir haftadır , çocuk ihmali ve istismarı seminerine katılıyorum. Toplumumuzda çok rastlanan ama ortaya çıkarılması da bir o kadar az olan bu konu, her gün içimde ayrı bir yara açıyor. Her akşam eve gittiğimde öğrendiğim yeni bir durum , yeni bir bilgi beni duygu denizinde fırtınaya tutulmuşcasına sarsıyor. Bu konuda her bireyin bilinçlenmesi ve farkındalık yaratılması çocukların sağlıklı bir toplumda yaşayabilmeleri  için şart. Tabiki en büyük görev de biz öğretmenlere düşüyor. Bazen ailede basit gibi görünen aşağılayıcı bir sözün çocukta çok derin izleri olduğu malesef ki görmezden geliniyor. Çocukların en temel hakkı bütün gelişimlerini destekleyen,güvenli bir ortamda yaşamalarıdır.
    Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre ihmal ; çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin, çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçları karşılamaması veya bu ihtiyaçları dikkate almamasıdır. Fiziksel, eğitimsel ve duygusal ihmal adı altında üç başlıkta toplayabiliriz. Çocuğun tıbbi gereksinimlerinin ,besin , giyim ve temizlik ihtiyacının karşılanmaması,çocuğun uzun süreler yalnız bırakılması fiziksel ihmal ,çocuğun okula gönderilmemesi, 18 yaşından küçük çocuğun çalıştırılması, eğitim için gerekli ihtiyaçlarının karşılanmaması eğitimsel ihmal, çocuğa yeterli ilgi ve şefkatin gösterilmemesi, alkol ve sigara kullanmasına izin vermek,çocuğun aile içi şiddete şahit olması, çocuğun saldırganlık davranışlarına destek olmak ve izin vermek, duygusal ihmaldir.
   Çocuk ihmali çocuklara yapılan kötü muamelenin en yaygın şeklidir. Ne yazık ki ihmal, çocuk istismarı kadar görünür bir yara ve iz bırakmadığı için, istismar kadar çok dikkat çekmez ve çoğunlukla ihbar edilmez. Fakat araştırmalar ihmalin de en az istismar kadar  özellikle çocuğun erken  beyin gelişimine  daha fazla zarar verdiğini göstermektedir.
   Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını ise şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."
Çocuk istismar türleri Fiziksel, Cinsel ve duygusal olmak üzere üç başlık altında toplanabilir.
Fiziksel istismar , bir kaza olmaksızın çimdikleme, ısırma, vurma, tekmeleme, yakma, ağzı kapatarak boğmaya teşebbüs etme, şiddetli bir şekilde sarsma ya da herhangi bir başka şekilde çocuğun bedenine zarar vermektir.

 Cinsel İstismar, bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak için çocukları araç olarak kullanmasıdır. Toplumca kabul edilmesi zor olduğu için belirlenmesi ve ortaya çıkarılması çoğu zaman zordur. Cinsel istismar sık rastlanan ve genelde yıllarca süren bir durum olmakla birlikte sıklıkla gizli kalmaktadır. Cinsel istismar çocuklarda uzun süreli duygusal ve davranışsal etkilere, korku, depresyon, kızgınlık, düşmanlık ve uygunsuz cinsel davranışlara yol açar.
 Duygusal istismar , çocuğun psikolojik olarak sözel yolla istismar edilmesidir. Azarlama, hakaret etme, küçümseme, tehdit etme, suçlama, çocuğa küsme, yokmuş gibi davranma, çocukla alay etme duygusal istismarlardan bazılarıdır. İstismar tiplerinden biri tek başına olabileceği gibi, birden fazlası aynı çocukta var olabilir. Özellikle duygusal istismar hemen hemen her zaman diğer istismar tipleriyle beraber görülür.

İstismarın nedenleri ,
istismarı yaşayan çocuğun ailesinde çatışma, mutsuz evlilik ve sözlü şiddetin varlığı.
Üvey anne veya baba.
Aile içerisinde eşit karar alma dağılımının olmaması.
Ailenin yaşadığı ekonomiksel ve ani değişmeler etrafında doğan sıkıntılar.
Ailelerin toplumsal organizasyonlara karşı kayıtsız kalması.
Geleneksel aile yapısı ve fiziksel cezalandırmalar.
Çocuğu ihmal ve istismar edenlerin saptanması ve cezalandırılması için başvuruların soruşturma makamlarına yapılması gerekmektedir. Aile bireyleri arasında
gerçekleşen cinsel ve fiziksel istismar olguları aileyi korumak adına adli makamlara bildirilmemekte, yalnızca çocuğun tedavi edilmesi amaçlanıp eylemi gerçekleştirenler cezalandırılmamaktadır. Bunun sonucu olarak da çocukların istismarı sürmekte, tam olarak korunamamaktadırlar. Gönüllü bildirimin yarattığı sorunları gidermek için kamusal sorumluğun gereği olarak yeni Türk Ceza Kanunu ile birlikte gönüllü bildirim sisteminden zorunlu bildirim sistemine geçilmiştir. Yani çocuk ihmali ya da istismarına tanık olan  bireylerin gerekli mercilere bildirim yapması zorunludur.
Not : Resim Alıntıdır

11 yorum:

  1. maalesef bu, günümüzde her toplumun büyük yarası. Çocuk yapmanın değil yetiştirmenin önemli olduğunu anlayamıyorlar bir türlü. istismar yüzünden çoğul kişilik bozukluğu yaşayan da o kadar çok çocuk var ki! ne demeli bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir haftadır duyduğum , gördüğüm vakalar karşısında artık söyleyecek söz bulamıyorum. Toplumumuz nereye gidiyor , neler oluyor bu insanlara ?

      Sil
  2. Çocuklar ve yaşlılar.. En zayıf noktam.. Hayvanlara karşı da hassasımdır.. Onlara acırım, kendilerini savunamazlar diye..
    Aslında çocuklar ve yaşlılar da savunmasızdır..
    İstismar haberlerini duyunca çıldırıyorum. Akıl bir yana da, insan vicdanı elden bırakmamalı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklarımızı korumak için tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Kimseye güvenilmeyecek günlerden geçiyoruz

      Sil
    2. Kesinlikle öyle...
      Sevgiler...

      Sil
  3. Çocuklar o kadar önemli ki. Onları yetiştirme tarzımız da öyle. Ne yazık ki bilinçli ebeveynlerin sayısı son derece az. Keşke aldığınız eğitim tüm ailelere zorunlu hale getirilebilse. Hatta tüm anne babalara annenin hamilelik sürecinden başlayarak çeşitli aralıklarla farklı konularda eğitimler verilse.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her anne baba adayı evlenmeden önce bu tür eğitimlerden geçirilmeli. Sertifikalı olmalılar en küçük ihmal de bile yaptırım ağır olmalı

      Sil
  4. Çok önemli bir konu. Ülkemizde çocuk istismarı çok fazla. Çocuklarımızı dinlemeli ve onlara guvenmeliyiz. Sessiz kalıp yüklerini artirmamaliyiz. Çok üzücü bir durum. .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok ki ve buna seyirci kalanlar da bir o kadar çok . Tabiki bunun suça ortaklık olduğunu bilmeden

      Sil
  5. Bu benim en büyük korkum evet suan cocuklarımız dizimizin dibinde ama okula basladıklarında daha buyuk korku sarıyor insanı bol bol anlatıyorum ogluma ebeveyn ve cocugun acık acık herseyi konusması cok onemli annem babam kızar anlatmayayım mantıgını cocukların kfasından yok etmek gerekli ve kimseye akraba bile olsa cocugu emanet etmemek gerekli maalesef gunumuz bunu gerektiriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuk istismarlarının büyük bir çoğunluğu çocukların çok yakınında ve en güvenli ortamlarında meydana geliyor. Kimseye güvenilmemeli. Hayır demeyi öğretmeli ve istemediği bir şeyi zorla yaptırmaya kalkışmamalı. Kardeş dahi olsa hiçbir kimseyle aynı yatakta yatmamalarına dikkat edilmeli

      Sil

Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris