Bu resmi ne zaman görsem huysuz aksi bir kaynana , taze , tecrübesiz , sultanlara selam vermeyen bir gelin görürüm. Gelin kaynana geçimsizliği sanki bu resimde anlamını bulmuş.Kaynana-gelin anlaşmazlığına dair ilk veriler 4 bin yıl öncesine kadardayanıyor. “Bundan 4 bin yıl önce yaşayan genç bir kadın, kocasına gönderdiği çivi yazılı mektupta: “Annenden çok çekiyorum. Bir an önce dön ve beni bu kadından kurtar” diye sesleniyor. Yüzyıllardır süregelen gelin kaynana çatışması , toplumun insanlara yüklediği misyonların ön yargıları desteklemesi nedeniyle günümüz toplumunda da devam etmektedir. Kırsal kesimden , kent yaşamının evine kadar her kesimden ailenin bazen kötü sonuçlar doğuran çatışmaları mani , fıkra , şarkı , masal , atasözleri , filmler ve ninnilere konu olmuştur. " kızım sana söylüyorum gelinim sen işit" deyimi günlük yaşamımızda hala kulanılmaktadır.Peki nedir bu bitmez tükenmez çatışmanın sebebi? Kayınvalidenin yaşı gereği" tecrübeliyim , herşeyi ben bilirim , gelin bana hürmet etmek zorunda oğlumu yıllarca baktım büyüttüm el kızı aldı , ben büyüklerimden böyle gördüm" tavrı mı ? Yoksa gelinin sadece eşiyle kurduğu yeni dünyada bağımsız olma isteği mi ? Gelin kaynananın bazen tatlı bazen sonuçları boşanmaya kadar varan çatışmaları sırasında arada kalan damada ne demeli peki ? Hele ki iki taraf arasında denge unsuru olamıyorsa vay o damadın haline dedirtir insana . Bazılarından çok duyarız " o benim gelinim değil kızım " diye . Söyleyişinde bile bir eğretilik bir samimiyetsizlik hissi bırakır kişide. Hiç kimse öz evladının yerine geçemeyeceğini bilir ele güne karşı iyiymiş izlenimi yaratmak ister. Bunun yanında tabiki istisnalar var . Buradaki en büyük neden de iki tarafın birbirini olduğu gibi kabul etmesi , düşüncelerine saygı duyması ve en önemlisi empati kurmayı bilmesinde yatıyor . Çevremde gördüğüm gelin kaynananın iyi ilişki içinde olduğu ailelerde en az bir tarafın özverili olup , kusurları görmezden gelerek , büyüğe ya da küçüğe saygı duyarak, damadın iki tarafı da idare etmeyi bilmesi sorunları minimuma indiriyor. Gelin kaynana çatışmaları edebiyatımızda geniş bir yer sahiptir. İlk görev yerim Kastamonu'da özü bozulmamış Anadolu insanının yüzyıllardır süre gelen Geleneklerimizi hala devam ettirdiklerini gözlemlemiştim. Yüzümde hoş bir tebessümle dinlediğim kavgayla başlayan sonu tatlı biten atışmalarından örnekle Kastamonu'nun güzel insanlarına selamımı gönderiyorum.
KAYNANA GELİN
Kayınnayım bakarım Herşey yaparsın kaynana
Kız görmeğe çıkarım Beşli takarsın kaynana
Eğer kız beğenirsem Daha kırkım çıkmadan
İki beşli takarım Başa kakarsın kaynana
Gelin kırkın dolmadı Gelme benim odama
Böyle hilaf olmadı Karışma benim modama
Kaynananla uğraşma Saçlarını yolarım
Daha kınan solmadı Gözükürüm adama
Böyle hilaf olmadı Karışma benim modama
Kaynananla uğraşma Saçlarını yolarım
Daha kınan solmadı Gözükürüm adama
Seni evden atdurun Oğlun bensiz yatamaz
Altunları satdurun Altınları satamaz
Akşam oğlun gelince Ben oğlunu kandırdım
Sana dayak atdurun Bana dayak atamaz
Seni düzenci seni Evinin önünde arı
Hani severdin beni Entari giymiş sarı
Dilin tut hanım gelin Sen beni eve koyma
Bu evde komam seni Paçası boklu karı
Gel enne deyve bana Tatlı söyle sözünü
Kanım kaynasın sana Sat evdeki kızını
Böyle durgun durulmaz Karışmazsan işime
Oturalım yan yana Öperim gül yüzünü
Herşeye karıştı elim Canımdan bıktım ana
Benim de durmadı dilim Canını sıktım ana
Hakkımı helâl ettim Hakkını helâl eyle
Kızımdan tatlu gelin Hatırın yıktım ana
Gel enne deyve bana Tatlı söyle sözünü
Kanım kaynasın sana Sat evdeki kızını
Böyle durgun durulmaz Karışmazsan işime
Oturalım yan yana Öperim gül yüzünü
Herşeye karıştı elim Canımdan bıktım ana
Benim de durmadı dilim Canını sıktım ana
Hakkımı helâl ettim Hakkını helâl eyle
Kızımdan tatlu gelin Hatırın yıktım ana
Öğretmenim derlerki kaynana gelin arasındaki konuda allahın kalemi kırılmış belki mecazi anlamdadır belkide doğrudur bilemiyorum .Hepimizin evlatları var ve çok değerliler herkesin annesi de kendine kıymetli bu demek değildir ki benden olmayan kapı dışarı buda olacak bir şey değil kusurları görmeyip iyi olup iyi geçinmek lazım tabiki karşılıklı tek taraflı asla olmaz şuna eminimki vicdan aklı olan insandan zarar gelmez.
YanıtlaSilManiyede bayıldım kaleminize sağlık .
Aklın yolu birdir. Yeni bir söz öğrendim sayenizde . Herkes kkendi payına düşeni yapıp hoşgörülü olursa dünyada geçinemeyecek kimse kalmaz
SilMerhabalar blog keşif etkinliğinden geliyoruz bize de bekleriz:)
YanıtlaSilhttp://kardeskardeseblog.blogspot.com.tr/
Hoşgeldiniz sefalar getirdiniz , ben de size geliyorum hemen ;)
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık. Blog keşif etkinliğinden geliyorum, takibe aldım, ilginizi çekerse benim bloğuma da beklerim. Hem bende de bir hediyeli blog keşif etkinliği var. Sevgiler...
YanıtlaSilhttp://istanbul-hanimefendisi.blogspot.com.tr/
Çok teşekkür ederim , hoş geldiniz beni mutlu ettiniz
Silbu güzel blogu takipteyimm.. :)) benim blogumada beklerim.. sevgilerr :)
YanıtlaSilhttp://setenayileguzellik.blogspot.com.tr/
Çok teşekkür ederim ben de şimdi size geliyorum ;)
SilÇok keyifli bir yazı olmuş kaleminize sağlık 😊
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim
SilYazınıza bayıldım :) Harika olmuş.Yazıyı okudukça yüzümde bir tebessüm belirdi :) Çok güzel bir konuya değinmişsiniz :D
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim beğenmeniz beni mutlu etti.
Sil