6 Ekim 2015 Salı

Bir Avuç Alıç


Çocukluğumda , mahallelerin , komşulukların daha bir sıkı olduğu , semt pazarlarının köyünden ekip biçtiğini getirip küçük tezgahında satan özü bozulmamış köy insanının olduğu yıllarda ,her hafta mahallemize kurulan pazara annemle giderdik. Sonbaharda pazarları daha bir severdim. Sıcak renklerin her tonunu gördüğümüz meyve ve sebzeler güneşin solgun yüzüne inat içimi ısıtırdı.Elma , nar, ayva, armut,havuç, karnabahar,pırasa,ıspanak tezgahlarının arasında köy dağlarından toplanıp , pamuk ipliğine dizildikten  sonra tezgahta yerini alan sarılı kırmızılı alıçları  bir mücevher kolye gibi hayranlıkla izlerdim.  Bir dizi alıçtan kolye alıp boynuma takıp tek tek kopararak yemeye başlardım.Damağımdaki tatlımsı lezzet hemen bitmesin diye yavaş yavaş yer keyfini çıkarırdım. Alıçtan yapılmış kolyelere evimize çok yakın ilkokulumuzun önünde de görürdüm.Çocukluğumun en saf yıllarınn bu unutulmaz lezzeti ve kokusu ,buruk sevinçler yaratır yüreğimde.Şimdilerde her gün televizyonlarda  alternatif tıp uzmanı diye  ekranın baş köşesine kurulan amca ve teyzelerin  faydalarını saymakla bitiremedikleri alıç , sanki yeni görücüye çıkmış genç kız gibi daha bir önemli olmuş . Halbuki doğa anne her mevsim dağlarında , bahçelerinde öyle güzellikler sunuyor ki , bunları başkaları söylemeden kıymetini bilip , her şeyi zamanında ve en doğalını yemek gerekiyor. Köy insanının daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmasının ilk şartlarından biri de bu meyve ve doğal yiyeceklerle beslenmesi oluyor. Hafta sonu köy ziyaretinde bulunma fırsatımız olunca , sürülmüş tarlaların ortasında bir alıç ağacı bulmanın keyfiyle bir avuç da olsa toplama şansı yakaladım.Bizden önce çobanların , köylülerin topladığı alıçlardan geriye kalan  bir kaç taneydi nasibimize düşen. Çok çok toplayabilseydim, eski günlerdeki gibi ipe dizip boynuma asacaktım alıçtan kolyemi. Bu sefer bir avucuma sığdırdığım mercan taneleri kadar kıymetli alıçlarımı kokusunu içime çeke çeke , tadına vara vara tek tek yedim , çocukluğumun sonbaharlarına gönderme yaparak. 

27 yorum:

  1. O alıçtan yapılmış kolyelere ben de bayılırdım küçükken, O zamanlar ankara da oturuyorduk, her cuma pazardan alırdı annem, yavaş yavaş tadını çıkara çıkara tek tek yerdim. O günleri hatırlattınız bana... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bakın siz şu bir avuç alıçın yaptıklarına , hepimizi en güzel yıllara götürdü.

      Sil
  2. Ne güzel yazmışsınız, benim çocukluğumda okula giriş çıkışlar şimdilerdeki gibi korunaklı değildi. 2-3 Alıç satıcısı okulun bahçe kapısında kolları renklerle dolu beklerdi... Bir kaç yıl önce Kadıköy meydanında alıç satıldığını görünce okul yıllarımdaki hatıralar canlanmış dayanamayıp almıştım :) Özlem konusunda yalnız değilsiniz yani...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman makinesine ne hacet , bir koku , bir tadda insan o zamanın içinde bulur kendini

      Sil
  3. tat ve koku gerçekten insanı seneler öncesine götürebilen müthiş duyular. hafızayı bir anda yeniliyorlar. oh afiyet olsun, her derde deva olduğunu ben de duydum tv'lerde ama ben hiç yemedim ondan. İstanbul'da nerede bulalım öyle doğal meyveyi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka tatmalısınz . Bir gün karşınıza çıkar nasılsa ;)

      Sil
  4. Geçmişten kokular almak ne güzel olur. Zaman zaman burnuma bir koku tüttüğünü hissederim. Aslında o koku yok o anda. Ama beynim bana oyun oynuyor. Beni bir yerlere götürüyor. Ama ben daha o kokuyu tanımadan, ait olduğu ana gidemeden kaçıveriyor birden. Dedim ya beynim bana oyun oynuyor. oyun biraz daha uzun sürse ne iyi olur.::) Bir avuç alıç, bize neler hissettirdi şimdi..:) Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı duyguları paylaştığımız için bu kadar iyi anlaşıyoruz , dostluğumuz gün be gün artıyor . Sevgiyle

      Sil
    2. Mutluluk ve gurur duydum. Çok teşekkür ederim..:)

      Sil
  5. yillar oldu yemeyeli, buralar da yoktum biraz o arada sen de yokmussun sevgili Tigris, insallah simdi daha iyisindir, iyi bak kendine

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim , sizi özlemişim . Daha iyiyim sevgiyle kalın ;)

      Sil
  6. Bir avuç alıç bu kadar edebi yazılabilirdi. Eski günleri hatta kokusu tadını hissettirdiniz. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim , utandırdınız beni. İçimden geçenlerdi sadece ;)

      Sil
  7. Pazarlar gerçekten çok güzel... :)

    YanıtlaSil
  8. Ahh eski günler olsa da yesek =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köylerde yine var , ama kıymeti bilinmiyor

      Sil
  9. alıçı o kadar severim ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok seviyorum .bloğuma hoşgeldiniz

      Sil
  10. Alıç ... Çok güzel bir yazı olmuş. Benim de kendimce bilinç altımda kutsallaşan bazı nesneleri özlerim böyle ara ara :) Taş duvarda oturup çağla ve yollara doğru uzanan dikenlerin arasından topladığımız böğürtlenler ... Ben siyahları değil de kırmızıları severdim hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şehirlerin gri duvarlarına sıkışıp kalmış çocuklara üzülüyorum. Bizler kadar şanslı çocukluk yaşayamadıkları için.

      Sil
  11. Nasıl da güzel yazılmış bir yazı olmuş. Başlık kafiyeli :)
    Canım da çekti mi ne :)

    YanıtlaSil
  12. Alıçı bende severdim lakin..Alıç denince aklıma hep Yunus Emre gelir benim aklıma..Hacı Bektaş Veli'ye köyü için buğday almaya giderken yoldan hep alıç toplamış eli boş gitmesin diye..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yunus da benim topraklarımın insanı ayrı bir gurur duydum ;)

      Sil
  13. Sanırım bir jenerasyonu tamamiyle etkisi altına almış yemişlerden biridir alıç. Hep özlemini duyduğumuz tatlar kokular... Bir de ışkın tadını özlerim. Ama maalesef o eski tatları bulmak artık çok zor. Ya da biz büyüdük ve kirlendi dünya...!

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris