13 Mart 2013 Çarşamba
Farenin Öyküsü
Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi
ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördü.
Kendi kendine:
İçinde hangi yiyecek var acaba ?" diye
düşündü.
Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu
anladığında yıkılmıştı
"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!"
diye bağırarak telaşla bahçeye fırladı.
Minik fareyi telaş içinde gören tavuk, umursamaz ve
bilgiç bir tavırla başını kaldırdı ve gıdakladı:
"Zavallı farecik...Bu senin sorunun benim değil.
Bana bir zararı olamaz küçücük kapanın" dedi.
Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaşla
domuzun yanına koştu ve,
"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı
var!" diye adeta çırpındı.
Domuz anlayışla karşıladı ama,
"Çok üzgünüm fare kardeş ama dua etmekten başka
yapacağım bir şey yok. Dualarımda olacağından emin ol"
dedi.
Minik fare çaresizlik içinde ineğe döndü ve ,
"Evde bir fare kapanı var, evde bir fare kapanı
var!" dedi.
İnek ;
Bak fare kardeş, senin için üzgünüm ama beni
ilgilendirmiyor." dedi.
Sonunda farecik, başı önde umutsuz şekilde eve döndü.
Çiftçinin fare tuzağı ile bir gün tek başına karşılaşmak zorunda
olduğunu
anladı.
O gece evin içinde sanki ölüm sessizliği vardı. Minik
farecik aç ve susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktı ki birden
bir
ses duyuldu.Gecenin sessizliğini bölen gürültü, fare kapanınından
geliyordu.
Çiftçinin karısı, ne yakalandığını
görmek için
yatağından fırladı ve mutfağa koştu.
Karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun
kısıldığını fark edememişti.
Kuyruğu kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve aniden
çiftçinin karısını ısırdı.
Çiftçi, karısını apar topar doktora götürdü. Doktor,
zehiri temizledi sardı. Çiftçi karısını eve getirdi, yatırdı. Karısının
ateşi yükseldi ve bir türlü düşmüyordu. Kadıncağız ateş ve ter içinde
kıvranıp duruyordu.
Böyle durumlarda taze tavuk suyunun gerekli olduğunu
herkes bilir, çiftçi de bıçağını alıp bahçeye koştu.
Karısı taze tavuk suyu çorbasını içti, biraz kendine
geldi. Karısının hastalığını duyan komşular ziyarete geldiler.
Onlara ikram etmek için çiftçi domuzunu
kesti.
Çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu. Yılan, belli
ki çok zehirliydi.
Birkaç gün
sonra çiftçinin karısı iyileşemedi ve öldü.
Cenazesine çok sayıda kişi gelince hepsine yeterli et
sağlamak için çiftçi ineği mezbahaya yolladı.
Fare tüm bu olanları büyük üzüntü ile duvardaki
deliğinden izledi.
Birisi, sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bir tehlike
ile karşı karşıya ise tehlike bir gün hepimiz içindir unutmayalım
(Alıntı)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
ÜÇ BİLİNMEZLİ DÜĞÜN Bir apartmanda altlı üstlü oturan üç komşu. 4.,5.,6. kat komşuları. Birbirlerini sadece ismen bilen, evle ile ilgili b...
-
KASIM Kasım ayı, sonbaharın son demlerini yaşatırken, ağaçlar üzerindeki yapraklar rengarenk bir tabloya dönüşür. Sarı, turuncu ve kızı...
-
Bugün iki sene önce yaşadığım güzel bir anıyı aynı salonda bulunarak heyecan dolu bir mutlulukla yeniden hatırladım. 2022 yılının eylülün...
-
Porsuk Nehri’nin Hikayesi Eskişehir’in kalbinde, Porsuk Nehri sakin bir şekilde akıyordu. Dört mevsim boyunca, nehir çevresindeki yaşamı kuc...
-
DOLMAKALEM Göz alıcı bir şehir, siluetinde yükselen binaları ve karmaşık yollarıyla gözler önünde uzanıyordu. Bu şehir, zamanın unuttuğu bi...
-
Hayat, bazen bir yolculuğa çıkar gibi başlamaz mı? Umutlarla, hayallerle dolu, tıpkı bir sabahın ilk ışıkları gibi. Ancak bir süre sonra, ...
Öne Çıkan Yayın
Yalnızlığa Dair
Birine bağlanamayacak kadar kalabalık yalnızlıklarım var benim . Tigris
Umursamazlık bananecilik,bana dokunmayan yılan durumları ve maalesef şu zaman içinde kimse minik fareyi duymuyor.
YanıtlaSilBak ibret al yere düşen yaprağa oda eskiden yukarıdan bakardı toprağa…
YanıtlaSilhayat böyle mutlu gibi görünürsün fakat kimin içinin yandığını bilmezsin
YanıtlaSil