Ahmet Bey’le Osman Bey iki iyi arkadaştan öte yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen gönül dostudurlar.
Her yaz Ada’da( Büyükada) buluşurlar, tavla oynarlar ve Dil burnunda gezmeyi severlermiş. Ada’nın eşsiz öanzarası eşliğinde yaz günlerinin keyfini çıkarırlarmış. Gel zaman git zaman 1937 senesinin onuncu ayının onuncu günü Ahmet Bey yakalandığı zatürreden kurtulamayıp 56 yaşında hayata veda etmiş. Sevgili dostu Osman Bey onun ölümüne çok üzülmüş. Yazın Adaya gittiğinde Onun yokluğu daha bir içine işlemiş. Dilburnu’nda gezinirken gözünden yaşlar , dilinden de şu dizeler dökülüvermiş.
“Yine bu yıl Ada sensiz içime hiç sinmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep gözyaşlarım dinmedi
Ben de şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep gözyaşlarım dinmedi”
Bu eşsiz dizelerin sahibi Bestekar Osman Nihat Akın’dan başkası değildir.
Sonra bu güfteyi nihavend makamında besteleyip dostu tarihçi Ahmet Refik Altınay’ın anısını hep yaşatmak adına Türk Musikisi repertuarına klasik bir eser olarak kazandırmıştır.
Bir çok sanatçı’nın seslendirdiği bu güzel eserin bence en iyi yorumlarından birisi Müzeyyen Senar Hanıefendi’ye aittir.
Sanılanın aksine bir sevgiliye değil değerli bir dosta ithaf edilmiş Türk Musıkisinin bu ölümsüz eseri ben de yerine kimseyi koyamayacağım gönül dostuma , sevgilerimle gönderiyorum. ( Bu. yazıya istinaden üstüne alınan olabilir . Fakat o kişinin burada beni takip eden biri olmadığını özellikle belirtmek isterim. Bi de bu sapıklar var çünkü. Her yazımdan , her yayınımdan anlam çıkarıp, her an beni gözetleyen. )
Plaklarımdan kaydettiğim bu eserle sizleri başbaşa bırakıyorum.( Youtube kanalıma abone olmayı da unutmayın canlarım .)
Sevgiyle
Her yaz Ada’da( Büyükada) buluşurlar, tavla oynarlar ve Dil burnunda gezmeyi severlermiş. Ada’nın eşsiz öanzarası eşliğinde yaz günlerinin keyfini çıkarırlarmış. Gel zaman git zaman 1937 senesinin onuncu ayının onuncu günü Ahmet Bey yakalandığı zatürreden kurtulamayıp 56 yaşında hayata veda etmiş. Sevgili dostu Osman Bey onun ölümüne çok üzülmüş. Yazın Adaya gittiğinde Onun yokluğu daha bir içine işlemiş. Dilburnu’nda gezinirken gözünden yaşlar , dilinden de şu dizeler dökülüvermiş.
“Yine bu yıl Ada sensiz içime hiç sinmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep gözyaşlarım dinmedi
Ben de şaştım nasıl oldu yüreğime inmedi
Dil’de yalnız dolaştım hep gözyaşlarım dinmedi”
Bu eşsiz dizelerin sahibi Bestekar Osman Nihat Akın’dan başkası değildir.
Sonra bu güfteyi nihavend makamında besteleyip dostu tarihçi Ahmet Refik Altınay’ın anısını hep yaşatmak adına Türk Musikisi repertuarına klasik bir eser olarak kazandırmıştır.
Bir çok sanatçı’nın seslendirdiği bu güzel eserin bence en iyi yorumlarından birisi Müzeyyen Senar Hanıefendi’ye aittir.
Sanılanın aksine bir sevgiliye değil değerli bir dosta ithaf edilmiş Türk Musıkisinin bu ölümsüz eseri ben de yerine kimseyi koyamayacağım gönül dostuma , sevgilerimle gönderiyorum. ( Bu. yazıya istinaden üstüne alınan olabilir . Fakat o kişinin burada beni takip eden biri olmadığını özellikle belirtmek isterim. Bi de bu sapıklar var çünkü. Her yazımdan , her yayınımdan anlam çıkarıp, her an beni gözetleyen. )
Plaklarımdan kaydettiğim bu eserle sizleri başbaşa bırakıyorum.( Youtube kanalıma abone olmayı da unutmayın canlarım .)
Sevgiyle