30 Ekim 2023 Pazartesi

100. Yıl

 


Öyle çok isterdim ki şu fotografın gerçek olmasını . Tam da o dönemde O’nun  yetiştirdiği Cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden biri olmayı . Biliyorum ki o hep benimle.
Ahh Paşam  “O bizim kavuşmalarımız mahşere kaldı.”

Doğduğumda 50. yaşını kutlamışlar Ülkemin onu bilmem ama 75. Yılında hayatın baharında gencecik bir eğitim neferi olarak o coşkuyu doyasıya yaşamıştım . Ne mutlu bana ki Cumhuriyet’in 100. Yılına da şahitlik edebildim.

   Yıllarla birlikte yaş kemale erdikçe kıymetini her geçen gün bir kere daha iyi anlıyorum . 

Dünyada , bana verilen hakları , hala elde edememiş o kadar çok kadın var ki ? Yüz yıl öncesinden çağdaş medeniyetlerin ötesinde küllerinden yeniden doğmuş ANKAra . Kısacık ömründe asırlar sürecek yenilikleri, çok kısa süreye sığdırarak , tüm dünyayı dize getirmiş kocaman bir yürek. 

Şimdilerde çok zor günlerden geçiyoruz .Bunlar  da bitecek . Ama bugün ama yarın kimbilir?

Ama ben  sadece şunu bilirim son nefesime kadar 

Ülkemden ,vatanımdan  ATATÜRK aşkından vazgeçmem. 

Bu değerlerime dil uzatanları da  asla ve asla affetmem . 

Doğum günün kutlu olsun TÜRKİYEM 

Yüzüncü yılın kutlu olsun CUMHURİYET 

Sevgiyle AŞK’la 

Tigris 

30.10.2023



9 Ekim 2023 Pazartesi

KAHVE ALTI SOHBETLERİ

 KAHVE ALTI SOHBETLERİ 

NOHUT KAHVESİ 




Yokluk insana neler yaptırmamış ki?

Rahmetli babam anlatırdı . Kıtlık zamanında babaannem ve dedem kahve bulamayınca nohutu kavurup kahve yapıp içerlermiş. Kahvenin yoksunluğunu böyle gidermeye çalmışlar . 

Yıllar yılı bunu duydum . 

Bir de kahveyi taze taze almak adetimizdi . O da sadece yüz gram . Her yerden de kahve almazdık. Bilinmedik yerden alınan kahvenin köpüğü olmazsa büyükler hemen lafı yapıştırırlardı .

- A kör olmayasıca kahveci nohut karıştırmış kahvenin içine diye. 

  Bunları duya duya içimdeki merak perileri dedi ki sen de dene bakalım ne menem bişeydir bu nohuttan yapılan kahve taklidi yapan sıcak sıvı . 

  İnternetten okuduğuma göre ilk önce 1. Dünya Savaşı sırasında yaşanan yokluk sırasında Çanakkale’nin Biga İlçesi  Işıkeli köylüleri tarafından yapılmış. 

    Türk kahvesi gibi pişiriliyor fakat daha açık  renge sahip. Daha iyi köpürmesi için çok az karbonat katıldığı da söyleniyor. 

   Ben de nohutları tavaya koydum. Başladım kavurmaya .

Dilimde de bizim buraların türküsü. 

   “ Kahveyi kavururlar, içmeden savururlar

İçmeden savururlar

Bizim köyün adeti, sevmeden ayırırlar

Sevmeden ayırırlar

Haydi yârim neylemeli neylemeli

Güzel yârin gönlünü eylemeli

Gizli de gizli sevenler

Koşup yâre sevdiğini söylemeli


Kahvenin köpüklüsü, meşenin kütüklüsü

Meşenin kütüklüsü

Kadınım aman aman, saraylar kıymetlisi

Saraylar kıymetlisi”


Laf aramızda ben türküye kendimi öyle bir kaptırmışım ki biraz fazlaca kavrulmuş benim nohutlar . Çifte kavrulmuş olmuşlar. 

  Sonrasında pirinç havanda dövdüm. Dövdükçe içim ferahladı . Neye öfkelendim ,kime kızdıysam hıncımı nohutlardan aldım .


Toz haline gelen nohutları cezveye koydum . Öyle karbonat  şeker falan da ilave etmedim . Maksat gerçek tadını yakalamak .Ağır ateşte kaynamaya bıraktım. Kaynadıkça üç göbek attı. Sonra köpürdü de köpürdü. Eee onca hınçla dövülünce olacağı buydu. 

Fincana döktüm nasıl merak ediyorum tadını. 

Aaa o da ne kahveden ayırt edilmiyor. Biraz kahve aroması olsa kimse inanmaz nohut kahvesi olduğuna. 

Ayyy nasıl keyifle içtim anlatamam . 

Bitince fincanı ters çevirdim fal bile bakılır bu telveyle. 

  Ben yaparken içerken çok  keyif aldım . Dedemle babaannem yokluk zamanı kim bilir neler düşünerek yudumladılar fincanlarını ? 

  Günümüzde adı uzun , dilimizin dönmeyeceği yabancılıkta kahve çeşitlerine değişmem  ama ben bu tadı . 

 Şimdi kahve çeşidi çok , her an kahve var . Ama o samimiyet o tat o güzel insanlar yok . 

 Hepsi o güzel atlarla gittiler. Bana bir  adı , şimdi bir de kahvesi  kaldı yadigar . 


Sevgiyle 

Tigris 

09.10.2023

6 Ekim 2023 Cuma

YAŞANMAMIŞLIKLAR


YAŞANMAMIŞLIKLAR

 Üvey hayatlar yüklenmişiz

Ne başı belli, ne sonu 

Yerini yadırgamış sevdalar.

Ötesi olmayan sabahlara

Uyanmışız

Umutlarımız  geçmez akçe 

Nefesten  öteye yollar 

Açılmış çıkmaz sokaklara.

Ne yapsak, ne etsek

AŞK hep

üstümüzde  iki beden  emanet.


06.10.2023

TİGRİS

2 Ekim 2023 Pazartesi

2 EKİM 2000

 


Güneşli 1 ekim pazar  sabahını gösteriyordu takvim. 

Umutlarını, hayallerini , sevdiklerini kalbinin yarısına sığdırmış genç bir öğretmen bir bavul kadar etmeyen varlığıyla geldiği anadolu kasabasından ayrılıp sılaya doğru yola çıkmaya hazırlanıyordu. 

Gideceği yer büyüktü, imkanları çoktu, ailesi ordaydı , oydu buydu bir sürü sözüm ona  güzelliği vardı. 

Ama ya genç öğretmenin yaşadıkları , sevdikleri, hayalleri bunları karşılayacak mıydı, sığacak mıydı, yüreğinin içindekiler bu büyükkkk güzel dedikleri şehire? 

Gözleri yaşlı, küçük otogarı doldurmuş onca insanı , bir daha dönülmemek üzere çıkılan yolda geride bırakacaktı da  kalbindeki yerlerinden nasıl söküp atacaktı?

Otobüsün arkasında  bıraktığı yaşlı gözleriyle bir el sallamalıktı bütün yaşantısı. O anda küstü bütün hayallerine .

Biliyordu ki bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. 

Göz yaşları yolu oldu uzadıkça uzadı , bitmedi bitemedi. 

 Doğmadığı ama büyüdüğü şehir ne kadar da anlamını yitirmişti. 

Uzun yolların sonu sabah yeni okulundaydı . 2 ekim 2000 günlerden pazartesi. Mesleğinin başında bir bavula sığdırılmış varlığından başka hiçbir şeyi olmayan gencecik öğretmen. ..  Rivayet  derler ki o gün öldü. 

o gün bugündür aynı okulunda istede de gidemedi başka bir okula ya da şehre. 

Emekliliğini çok  istedi hak etti de. Çok sevindi ilk kez kendi kararıyla bir şeyi başaracağını umdu . Olmadı yine. 

 Sadece Adı Eski olan şehirde  Eskiye özlem duydu yıllar yılı.

Tadı yoktu ki artık ne gecenin ne mevsimlerin . Alışamadı, alışmak istemedi . 

Olmadı, olduramadı . 

Ahhhh 23 sene önce tam da bugün dün gibiydi yaşananlar . Acısı hala içinde taptaze .


Sevgiyle 

02.10.2023

TİGRİS



Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris