Birkaç günlük dinlenmenin ardından düşüyoruz yine yollara. Bu seferki istikamet Bodrum. O yüzden yolumuz uzun. Sabah kahvaltısında Ula yakınlarında içtiğimiz nefis çorba bizi kendimize getiriyor. Gökova körfezinin muhteşemliği karşısında fotograf çekmeden olmaz . Bu bol resimli kısa molanın ardından yine yollardayız. Şimdiki mola yerimiz benim daha önce de gittiğim meşhur Belen Kahvesi . Ormancı Türküsü' nün yakıldığı olaya tanıklık eden kahve yılların verdiği sessizlik içinde ziyaretçilerini karşılıyor. Bay Mustafa , Ormancı ve Muthar Tevfik le birlikte zaman durmuş burada . Kulpsuz fincanlarda servis edilen kahvelerimizi yudumlarken Gevenes Köyünün tepesinden ovaya bakıyorum.Sonrasında havanın da sıcak olması nedeniyle yolumuz olandann da uzun hale geliyor. Durak noktamız babamın 55 yıl önce askeri öğretmen olarak görev yaptığı Bodrum'un Çiftlik köyü oluyor. Burada geçirdiği iki yıl boyunca kaldığı evi buluyoruz . Sahibi öldüğü için ev yıkılmış. Yeni sahipleriyle tanışıyoruz . İstanbul'dan emkli olup buraya yerleşmişler. Babamın öğrencilerinin kendisinden bahsettiğini ismen tanıdıklarını belirtiyorlar.Öğrencisinden birisiyle yapılan telefon görüşmesi sonucunda 55 yıl sonra tarihi bir ana tanıklık edilerek görüşme yapılıyor. Köy kahvesinde yapılan sohbette babamı tanıyan öğrencilerin olması mutluluğumuzu ikiye katlıyor. Okulun artık kullanılmaması bizi biraz üzüyor. Güzel anılar ve bol fotograflarla köyden ayrılıyoruz.Köye çok yakın mesafede olan deniz kenarında sıcaktan bunalmış bedenlerimizi serin sularla buluşturuyoruz. Gün akşama dönerken , Bodrum'un İstanbul'daymışsınız izlenimini yaratan sıkıcı trafiğinde boğulup kalıyoruz.turgutreis'te İstanköy manzarasında güneşin muhteşem renklerinde kaybolduk. Yorgun argınbir günü de tamamlayarak dönüşe geçiyoruz .
25 Temmuz 2015 Cumartesi
Bodrum Bodrum
Birkaç günlük dinlenmenin ardından düşüyoruz yine yollara. Bu seferki istikamet Bodrum. O yüzden yolumuz uzun. Sabah kahvaltısında Ula yakınlarında içtiğimiz nefis çorba bizi kendimize getiriyor. Gökova körfezinin muhteşemliği karşısında fotograf çekmeden olmaz . Bu bol resimli kısa molanın ardından yine yollardayız. Şimdiki mola yerimiz benim daha önce de gittiğim meşhur Belen Kahvesi . Ormancı Türküsü' nün yakıldığı olaya tanıklık eden kahve yılların verdiği sessizlik içinde ziyaretçilerini karşılıyor. Bay Mustafa , Ormancı ve Muthar Tevfik le birlikte zaman durmuş burada . Kulpsuz fincanlarda servis edilen kahvelerimizi yudumlarken Gevenes Köyünün tepesinden ovaya bakıyorum.Sonrasında havanın da sıcak olması nedeniyle yolumuz olandann da uzun hale geliyor. Durak noktamız babamın 55 yıl önce askeri öğretmen olarak görev yaptığı Bodrum'un Çiftlik köyü oluyor. Burada geçirdiği iki yıl boyunca kaldığı evi buluyoruz . Sahibi öldüğü için ev yıkılmış. Yeni sahipleriyle tanışıyoruz . İstanbul'dan emkli olup buraya yerleşmişler. Babamın öğrencilerinin kendisinden bahsettiğini ismen tanıdıklarını belirtiyorlar.Öğrencisinden birisiyle yapılan telefon görüşmesi sonucunda 55 yıl sonra tarihi bir ana tanıklık edilerek görüşme yapılıyor. Köy kahvesinde yapılan sohbette babamı tanıyan öğrencilerin olması mutluluğumuzu ikiye katlıyor. Okulun artık kullanılmaması bizi biraz üzüyor. Güzel anılar ve bol fotograflarla köyden ayrılıyoruz.Köye çok yakın mesafede olan deniz kenarında sıcaktan bunalmış bedenlerimizi serin sularla buluşturuyoruz. Gün akşama dönerken , Bodrum'un İstanbul'daymışsınız izlenimini yaratan sıkıcı trafiğinde boğulup kalıyoruz.turgutreis'te İstanköy manzarasında güneşin muhteşem renklerinde kaybolduk. Yorgun argınbir günü de tamamlayarak dönüşe geçiyoruz .
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
ÜÇ BİLİNMEZLİ DÜĞÜN Bir apartmanda altlı üstlü oturan üç komşu. 4.,5.,6. kat komşuları. Birbirlerini sadece ismen bilen, evle ile ilgili b...
-
KASIM Kasım ayı, sonbaharın son demlerini yaşatırken, ağaçlar üzerindeki yapraklar rengarenk bir tabloya dönüşür. Sarı, turuncu ve kızı...
-
Bugün iki sene önce yaşadığım güzel bir anıyı aynı salonda bulunarak heyecan dolu bir mutlulukla yeniden hatırladım. 2022 yılının eylülün...
-
Porsuk Nehri’nin Hikayesi Eskişehir’in kalbinde, Porsuk Nehri sakin bir şekilde akıyordu. Dört mevsim boyunca, nehir çevresindeki yaşamı kuc...
-
DOLMAKALEM Göz alıcı bir şehir, siluetinde yükselen binaları ve karmaşık yollarıyla gözler önünde uzanıyordu. Bu şehir, zamanın unuttuğu bi...
-
Şehir, beton yığınları ve kalabalık sokaklarla dolup taşarken, bir köşede yalnız bir ağaç duruyordu. Etrafındaki gürültüden, insanların tela...
Öne Çıkan Yayın
Yalnızlığa Dair
Birine bağlanamayacak kadar kalabalık yalnızlıklarım var benim . Tigris
Ohhh mis gibi hava ve güpgüzel anlar yani ;)
YanıtlaSilÖzlettin kendini , yorumlarını görünce çok mutlu oldum
SilNe güzel babanızın anılarına tanıklık edip manevi huzur yaşamışsınız. Bodrumu Gökovayı çok severim. Çok güzel. Hele koyları berrak, temiz... Akvaryum koyunda ki balıkların o kadar derin olmasına rağmen yukarıdan izlenebilmesi görülmeye değer. İyi tatiller...:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.ülkemin her yeri başka bir cennet köşesi kıymeti bilinmeli.
Silbodrum bodrum..:) iyi tatiller...
YanıtlaSilTeşekkür ederim
SilAyak izlerini takip etmişsiniz ne güzel, okuyunca bende mutlu oldum. Turgutreis yolu üstünde çektiğim bir fener fotoğrafı vardı. Mümkün olsa da burada paylaşsaydım şimdi. Bu arada Bodrum deyince dudağım büküldü keşke yeniden gidebilsem o taraflara... Benim yerime de gezin :)
YanıtlaSilİnşallah yeniden görme fırsatı bulursunuz
SilHarika bir yolculuk olsa gerek, doga ve huzur :)
YanıtlaSilÇok keyifliydi
Sil