24 Ocak 2013 Perşembe

Başarının sırrı


KOZADAN ÇIKAN KELEBEĞİN ÖYKÜSÜ

Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenarına oturduğu çalıların birinin dalında, küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi. Adam, bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat kolay ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.
Dakikalar dakikaları kovaladı, saatler geçmeye başladı, ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı.
Sanki, kelebek dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş gibi geldi adama. Kelebeğin elinden gelen her şeyi yaptığını ama kozadan dışarı çıkmayı başaramadığını düşündü. Bu yüzden, kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi. Cebindeki küçük çakıyı çıkarıp, kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.
Böylece, bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu.
Adam kozadan çıkmış kelebeği izlemeye devam etti. Çünkü kelebeğin kanatlarının az sonra açılıp genişleyeceğini, böylece narin bedenini havada taşıyabileceğini umuyordu.
Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek, hayatının geri kalanını kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar çabalarsa çabalasın, asla açılamadı.
Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey şuydu: Kozanın kısıtlayacağı ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için göstermesi gereken çaba, kelebeğin uçuşu için lazım olan şeylerdi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Yalnızlığa Dair

Birine bağlanamayacak kadar        kalabalık yalnızlıklarım         var benim .  Tigris