YALNIZLIĞIM
Yalnızlık, bazen bir odada dört duvarın arasında hissedilen, bazen de kalabalıkların içinde yalnızca kendi sesini duymakla başlayan bir boşluktur. Herkesin etrafında birileri vardır, ama bir tek seni anlayacak kimse yoktur. İnsanların gülümsediği, konuştuğu, paylaştığı anlarda, sen hep bir adım geride, hep bir gölge gibi kalırsın. Ve ne kadar çaba harcarsan harca, bir türlü o boşluğu dolduramazsın.
Zamanla yalnızlık, seni öylesine sarar ki, onu tanımak, ona alışmak, hatta ona biraz da alışmak zorunda kalırsın. Her gün bir başkasının yanında olma düşüncesi bile içini acıtır; çünkü seni görmekten, anlamaktan ya da sadece varlığını hissedebilmekten korkan biri bile olmadan yaşamak, sana o kadar uzak ve yabancı gelir ki. Bir noktada, yalnızlık bir dost gibi gelir sana; fakat bu dost, ne seni savunur, ne de seni korur. Her geçen gün daha da derinleşen bir yalnızlık, seni benliğinle yüzleştirir.
Bazen, yalnızlık içinde kaybolmuşken, en çok korktuğun şeyin aslında kendin olduğunu fark edersin. Kendi içindeki boşluğu doldurabilmek, başkalarından beklediğin o anlamı bulabilmek için bir hayat boyu ararsın. Ama bir gün, belki de o an geldiğinde, fark edersin ki; o anlam zaten içindedir, sadece zaman ve sabır gerekir. Yalnızlık, seni içsel bir yolculuğa çıkarır; her adımda kendini biraz daha tanırsın, ama bu tanıma süreci de her zaman bir acıdır. Bazen de, en derin yalnızlık, kendini başkalarına anlatamamanın acısıdır. Sesini duyan yoktur, sözcüklerin hep eksiktir.
Yalnızlık, bir zaman sonra kendine ait bir dünyaya dönüşür. O dünyada, sadece sen varsındır. Ne geçmişin ne de geleceğin vardır. Gelecek hep belirsiz, geçmiş ise sadece hatırlanan bir gölgedir. Ama işte o dünyada, bir an bile olsa kendini en doğru haliyle hissedersin. O anlar çok kısa olsa da, onlara sarılmak bir insanın sahip olabileceği en büyük tesellidir. Yalnızlık, bir yandan acıdır, ama bir yandan da sana güç verir; çünkü yalnız kalabildiğinde, aslında kendini en güçlü hissettiğin anı yaşarsın ve artık orada takılı kalırsın. “Hoşgeldin Yalnızlığım “ der , ömür denen yoluna kolkola devam eder gidersin.
yalnızlık huzurlu yaaa :)
YanıtlaSilİlk paragrafın ilk cümlesi yalnızlığı ne güzel tanımlamış.
YanıtlaSilSevgiyle.
Merhabalar.
YanıtlaSilBizim yöremizde yalnızlık üzerine geliştirilmiş şöyle bir deyim vardır: "Yalnızlık Allah'a mahsustur." Yani bence söylenmek istenen yalnızlığı, çok da karşılamaz ama, her nedense işte bizim yöremizde çok sıkça kullanılır.
İnsanları yalnız kalmaya ve yalnızlığa iten nedenler olduğu gibi, bazı durumlar karşısında da yalnız kalınabiliyor. Örneğin annem vefat ettiğinde babam, bir yerde yalnız kaldı. Bence asla yalnız değildi ama, eşiyle olan birlikteliğinden dolayı yalnız kaldı.
Şartlar ve zaman yalnızlığı önünüze koduysa, yapacak bir şey yok. Dediğiniz gibi hoş geldin yalnızlık deyip koluna takıp, hayat yoluna devam edersiniz.
Yine de kimse yalnız kalmasın. Mutlu olabileceği birlikteliklerinde hayatında hep birileri olsun.
Selam ve saygılarımla.