ANAHTAR
Eski bir anahtar, yılların yükünü taşıyan bir kapıyı aralamak için bekler. Paslanmış dişleri, her biri ayrı bir zamanın izini taşır. O kapı, belki de sayısız hatıra, eski sohbetler, gülüşler ve hüzünler barındırmıştır içinde. Her açılış, geçmişin bir parçasını günümüze taşır; her kapanış, gizli kalmış bir sırrı muhafaza eder. Anahtar, geçmişin kapısını açarken, bizlere sadece bir giriş değil, aynı zamanda bir çıkış da sunar; yeniden keşfetmek, hatırlamak, belki de unutmak için…
Anneannemin koynunda, uzun kırmızı bir ipe hapsedilmiş, yılların yorgunu ahşap kapıyı, günde bilmem kaç kere açan, bu anahtar gibi. Ne sırlara ne mutluluk ve üzüntülere döndürdü kendini ?
Şimdi sırtımı yaslayacağım ne o kapı, ne de göğsünde nefesleneceğim anneannem var.
Anahtar bende. İçimde özlem dolu bir hatıra.
Sevgiyle
Tigris
eski kapılar, birgi'de görmüştüm :)
YanıtlaSilçok hüzün barındırır o kapılar. Geçmişe duyulan özlem gibi.
SilYazıyı okurken kısa bir süre geçmişe gittim :)
YanıtlaSilgeçmişin izleri aslında hep bizimle. Zaman zaman küçük hatırlatmaları ile bizi duygudan duyguya sürüklüyorlar.
SilÇok doğru 👍
Sil:))
SilMerhabalar.
YanıtlaSilÇok şükür anahtar elinizde. Ya, anahtar Atlas Okyanusuna atılmış olsaydı!
Selam ve saygılarımla.
Neden Atlas Okyanusu ?
SilMerhabalar.
SilAnahtar, bir dere, ırmak, göl gibi küçük su birikintisine atılsaydı adresi ve bulunması kolay olurdu. Anahtarın atıldığı yerde bulunmaması için mecazi anlamda "Atlas Okyanusu". Doğrusu sadece suya atılmaktır. Atlas okyanusu benim yaklaşımım, özel bir durum değildir.
Selam ve saygılarımla.