Bir öğleden sonrası hadisesi
Naftalin kokulu güneş sinmişti eprimiş hatıraların üstüne .
İnadına içten inadına yakıcıydı tebessümleri .
Nereden gelmişti , kimlerdendi bilinmez.
Ama buruktu sevinçleri.
Bir öğleden sonrasına sıkışmış hikayesi, derinlerde bir yarayı kanatıyordu an be an.
Sahi kimdi kimin nesiydi?
Nereden düşmüştü bu diyarlara .
Eski bir İran halısına bürünmüş umutları da naftalinli umutsuzluklar taşımış da gelmişti.
Gelmişti bir kere
Gel artık buyur dememek olmaz. Kovmak ne haddimize ?
Kehribar rengi çayın buğusundan nem kapmış gözleri ha yağdı yağacak.
Gökyüzüne çevirmiş başını. “Vici viciler “ tek tük uçuşuyorlar . Birazdan sökün eder hepsi . Tam zamanları. Elim yüzüm derken bi bakmışsın göçmüşler bir başka baharlara.
Tek dertleri yuvayı sağlam yapmak, karın tokluğuna günü geçirmek .
Ya sendeki belli belirsiz hüzün ?
Adam sende hepsi hepsi bir öğleden sonrası hadisesi.
Ya bende kalan ?
Sevgiyle
Tigris
27.05.2023