İşte yeni bir mimle yine karşınızdayım sevgili dostlarım .Bugünkü mim Renkli Pasta Sepeti'nin tatlı sahibesi, üç tane birbirinden güzel evladın annesi, leziz ve bir o kadar da görsel sunumları olan yemekleriyle göz zevkimizi okşayan sevgili Nahide Zerayak tarafından, tarafıma gönderildi.
Ben Küçükken diyorum ve söze başlıyorum.
Üç tane erkekten kardeşten sonra evin en küçük çocuğu ve tek kızı olarak tahtıma kurulduğum günden bu yana ben hala küçüğüm ve hiç büyümeyi de düşünmüyorum.
Bunun yanında gerçekten küçüklüğüme dönecek olursam, hareketli bir çocuk ve etrafında dört dönen anne baba ve abiler .Sakınan göze çöp batar misali , bütün tedbirlere rağmen balkondan düşme , havuza düşme, evde kaybolup da bulunamama gibi verilmiş sadakamız olduğu düşünülerek küçük sıyrıklarla atlatılan kazalar dışında (O günden sonra Felaketzede namıyla anılan ) sevimli ve sempatik yer cücesi bir çocuk. Apartmanda büyüyen çocuklara göre şanslı olarak güller ve çiçeklerle bezeli bahçede Van kedisi yavrularını mıncıklayıp , kedilerin tırmalamalarını gıdıklama olarak algılayıp "anne kedi beni gıdıklıyor" diyecek kadar kedi delisi.Güne radyo sesiyle uyanıp arkası yarınlar ,okul radyosu, yurttan sesler ,akşam faslı, çocuk bahçesi gibi kültürel ve öğretici programlara kulakları aşina olan ,Televizyonun açılış saatini heyecanla bekleyip uykudan önceyi izlerken sobanın yanındaki divanda uyuyakalan.Sık sık kesilen elektrikler nedeniyle heyecanlanıp babamın anlatacağı masalı büyük keyifle dinleyen , Annemin mutfağa gitmesini fırsat bilip dört kardeş çift kale maç yapan solak olmanın avantajıyla kaleye topu başarıyla gönderen doğduğumda, ortanca abimin "basket takımımız bozuldu" şikayetleri karşısında onlara erkek kardeşi aratmayacak kaabiliyette aklıma geldikçe özlemle hatırladığım küçük sevimli anlar. Kağıttan hazırladığımız hacivat ve karagöz figürlerimizin mum ışığında tutuşmasıyla gölge oyunu hevesimizin suya düşmesi, Ailecek oynadığımız haritada ülke bulma, isim şehir , ilçe bilme oyunları sayesinde genel kültürümün temellerinin o günlerden atılması ,12 eylül günlerinin canlı şahidi olmak , geceleri sokağa çıkma yasakları , silah sesleri içinde korkulu günler geçirmek,Yaz ve kış olimpiyatları, Akdeniz oyunları, dünya kupası, artistik buz pateni şampiyonası,tenis turnuvaları gibi sportif etkinlikleri tv'den büyük bir ilgiyle izlemek.Her mevsimi meyvesi sebzesi ve hava koşullarıyla olduğu gibi yaşayabilmek, Ramazan'ı , bayramları bütün kutsallığıyla hissedebilmek,akşam ezanıyla eve girip bütün ailenin bir odada toplanarak sevinçleri , üzüntüleri beraberce yaşamak,Sıkıntılı günlerde yaşananları küçük dünyasında çok derin hissedip "babaların parası bitmez" sözüyle boyundan büyük kelimelerle yansıtmak. Kahve tutkusunun sekiz yaşında dedesini mutlu etmek için kahve yapmasıyla başlayan ,bütün milli bayramlarda şiir okuma yeteneğini , sonralarda yazma yeteneği olarak da ortaya çıkaran,buna rağmen okuma yazmayı ikinci sınıfta öğrenen
,Doğum günü için stüdyoda çekilecek siyah beyaz "haftalık fotograf " için nasıl poz vereceğini kendi gösterip fotografçının camekanında o fotografla gelen geçenin ilgi odağı olmak,çocuk olmanın hakkını verip içindeki çocuğa küsmeyi beceremeyen şimdilerde en küçük yeğeninin deyimiyle "büyük yumurcak" bir kız işte...
Bu mim sayesinde tatlı anları bana yeniden yaşatan sevgili Nahide Zerayak'a çok teşekkür ediyorum.
Mimlerin kuralı olarak mimlemek istediğim dostlarıma gelince
Hayatım Ve Hatıralarım
Sürpriz Misafir
Gooogoook,
mimlerinizi merakla bekliyorum
Ben Küçükken diyorum ve söze başlıyorum.
Üç tane erkekten kardeşten sonra evin en küçük çocuğu ve tek kızı olarak tahtıma kurulduğum günden bu yana ben hala küçüğüm ve hiç büyümeyi de düşünmüyorum.
Bunun yanında gerçekten küçüklüğüme dönecek olursam, hareketli bir çocuk ve etrafında dört dönen anne baba ve abiler .Sakınan göze çöp batar misali , bütün tedbirlere rağmen balkondan düşme , havuza düşme, evde kaybolup da bulunamama gibi verilmiş sadakamız olduğu düşünülerek küçük sıyrıklarla atlatılan kazalar dışında (O günden sonra Felaketzede namıyla anılan ) sevimli ve sempatik yer cücesi bir çocuk. Apartmanda büyüyen çocuklara göre şanslı olarak güller ve çiçeklerle bezeli bahçede Van kedisi yavrularını mıncıklayıp , kedilerin tırmalamalarını gıdıklama olarak algılayıp "anne kedi beni gıdıklıyor" diyecek kadar kedi delisi.Güne radyo sesiyle uyanıp arkası yarınlar ,okul radyosu, yurttan sesler ,akşam faslı, çocuk bahçesi gibi kültürel ve öğretici programlara kulakları aşina olan ,Televizyonun açılış saatini heyecanla bekleyip uykudan önceyi izlerken sobanın yanındaki divanda uyuyakalan.Sık sık kesilen elektrikler nedeniyle heyecanlanıp babamın anlatacağı masalı büyük keyifle dinleyen , Annemin mutfağa gitmesini fırsat bilip dört kardeş çift kale maç yapan solak olmanın avantajıyla kaleye topu başarıyla gönderen doğduğumda, ortanca abimin "basket takımımız bozuldu" şikayetleri karşısında onlara erkek kardeşi aratmayacak kaabiliyette aklıma geldikçe özlemle hatırladığım küçük sevimli anlar. Kağıttan hazırladığımız hacivat ve karagöz figürlerimizin mum ışığında tutuşmasıyla gölge oyunu hevesimizin suya düşmesi, Ailecek oynadığımız haritada ülke bulma, isim şehir , ilçe bilme oyunları sayesinde genel kültürümün temellerinin o günlerden atılması ,12 eylül günlerinin canlı şahidi olmak , geceleri sokağa çıkma yasakları , silah sesleri içinde korkulu günler geçirmek,Yaz ve kış olimpiyatları, Akdeniz oyunları, dünya kupası, artistik buz pateni şampiyonası,tenis turnuvaları gibi sportif etkinlikleri tv'den büyük bir ilgiyle izlemek.Her mevsimi meyvesi sebzesi ve hava koşullarıyla olduğu gibi yaşayabilmek, Ramazan'ı , bayramları bütün kutsallığıyla hissedebilmek,akşam ezanıyla eve girip bütün ailenin bir odada toplanarak sevinçleri , üzüntüleri beraberce yaşamak,Sıkıntılı günlerde yaşananları küçük dünyasında çok derin hissedip "babaların parası bitmez" sözüyle boyundan büyük kelimelerle yansıtmak. Kahve tutkusunun sekiz yaşında dedesini mutlu etmek için kahve yapmasıyla başlayan ,bütün milli bayramlarda şiir okuma yeteneğini , sonralarda yazma yeteneği olarak da ortaya çıkaran,buna rağmen okuma yazmayı ikinci sınıfta öğrenen
,Doğum günü için stüdyoda çekilecek siyah beyaz "haftalık fotograf " için nasıl poz vereceğini kendi gösterip fotografçının camekanında o fotografla gelen geçenin ilgi odağı olmak,çocuk olmanın hakkını verip içindeki çocuğa küsmeyi beceremeyen şimdilerde en küçük yeğeninin deyimiyle "büyük yumurcak" bir kız işte...
Bu mim sayesinde tatlı anları bana yeniden yaşatan sevgili Nahide Zerayak'a çok teşekkür ediyorum.
Mimlerin kuralı olarak mimlemek istediğim dostlarıma gelince
Hayatım Ve Hatıralarım
Sürpriz Misafir
Gooogoook,
mimlerinizi merakla bekliyorum
Emeğinize Yüreğinize Kaleminize Sağlık...
YanıtlaSilOkudum, bir daha okudum sonra üzerine bir kez daha okudum. Sanki beni aldı götürdü çok çok uzak diyarlara...
Mazi bir kez daha gözlerimin önünde, bu gece yarısı vakitte yeniden hayat buldu. Hani derler ya: ''SÖZ UÇAR YAZI KALIR'' Unutulmayacak belki yıllar sonra dönüp yeniden okununca zevk alınacak kalıcı bir yazı olmuş.
Çok teşekkür ederim . Ben de büyük bir özlemle yüzümde tebessümle kaleme aldım o anları. Sizin de mim yazınızı merakla bekliyorum
SilYa bu fotolardaki cici kız ne kadar tatlı.. Birine benzetiyorum ama..:) :)
YanıtlaSilElektrik kesintilerinden herkes korkar ama ben çok severdim. Aile başbaşa, masallar, duvara yansıyan gölge oyunları, elektrik şimdi gelecek diye geriye saymalar..:)
Ramazan ayı ve bayramları da apayrı bir havada geçerdi..her anı doya doya hissedilerek yaşanırdı. Tv'lerdeki ramazan programları da çok güzeldi.
Bu mim çok iyi oldu ya.. ne güzel anılara gittik..:)
Mime katıldığınız için teşekkür ederim..:)
Sevgiler...
Ben de benzetiyorum da bir türlü çıkaramadım, sanki sabah aynada gördüm kendisini ;))) aynı dönemlerde çocuk olmak ve aynı duyguları paylaşmak adına güzel bir mim etkinliğiydi, çocukluğumun hoş anlarını bana yeniden yaşattığınız için çok teşekkür ederim
SilBen teşekkür ederim.::) Sevgiler..:)
SilAyy ne tatlı çocukmuşsunuz :) Çok güzel anılar... Gerçekten çok anlamlı bir mim bu.
YanıtlaSilTEşekkür ederim ;)))) yaşamın en güzel yıllarına geri döndük bir anlığına da olsa
YanıtlaSilÇok keyifle okudum. Demek yaramaz bir çocuktunuz.cok tatlı ya. Bu mini ben De yapıcam yakinda
YanıtlaSilHahahaha teşekkür ederim, sevimli bir yaramazmşım ;)))
Silkahveyanikitap'ta kulaklarını çınlatıyorum Tigris! :)
YanıtlaSilGördüm gördüm ;)) eğlenceli bir mim olmuş teşekkür ederim :))
SilÇoook keyif aldım okurken, ne kadar güzel yazmışsınız, ne günlerden geçtik gerçekten:)) okurken bir kere daha hatırlamak çok güzeldi. Televizyonların açılma saati küçüktüm ve hatırlıyorum beklenirdi, kedilerle gıdıklanma maceranız da cabası. Bizim de bahçeli evimizde kedimiz vardı takibi yavrularıyla:)) abilerle maçlar da ayrı güzel olmalı, o nasıl güzel pozdur sondaki. Buna çok çok benzer bir mimi yapmıştım önceden ve tıpkı sizinki gibi fotoğraflarla bezeliydi, o nedenle çok ama çok teşekkür ediyorum, hatırlanmak çok mutlu etti çook..Aynısını yeniden yapmam çok manalı olmayacak bu durumda, kimi insan okumaktan sıkılıyor nedense;)))! Ama ben çok keyif aldım, eski günlerin keyfi bence bambaşkaymış... İnsan bunları okuyunca, bambaşka hislere kapılıyor, sanki hiçbirşey bozulmamış, sanki hala kötülük nedir bilinmeden, evlerin kapılarında açmak için onca ip sallanırdı, çeker açardık, sanki hala o evlerde geziyoruz, kimse kimseden kötülük beklemezdi, sanki halen cuma günleri birileri ya pesmet kızartıp dağıtacak, ya da kek, poğaça ile çocukların gönlünü alacak, ne güzel günlermiş iyi ki de yaşamışız ve görmüşüz o günleri çook şanslıyız çoook!:) Kocaman sevgi ve selamlar..
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim , aynı çocukluk hisleriyle o günleri yaşamak çok güzel
SilNe güzel yazmışsınız emeğinize sağlık :) Takipteyim ve bloğuma bekliyorum :))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim , ziyaretinize geleceğim ancak blog adresinizi belirtmemişsiniz
SilYazınızı keyifle okudum, ne güzel yazmışsınız :) Radyolu anılarınız arasında 'Bir Roman Bir Hikaye' programını dinlemekte yer alıyor değil mi? Okuyan biri olarak mutlaka dinlemişsinizdir diye düşünüyorum. Yanılmıyorum değil mi? :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim , beğenmene sevindim. Çok doğru onu yazmayı unutmuşum . Hatırlattığın için teşekkür ederim
Silpaylaşımlarınız için çok teşekkürler
YanıtlaSilAzıcık geç oldu emme:)
YanıtlaSilNapayım gerildim, sonra da bir çırpıda yazıverdim:))
Merhaba... Ne kadar şeker ve tatlı bir bebekliğiniz:)) Varmış. Sakınan göze çöp batar misali çok badireler atlatmışsınız. Rabbim korumuş sizi. Yazınızı da keyifle okudum:)) Sevgilerimle...
YanıtlaSilAy çok teşekkür ederim ,beni çok mutlu ettiniz.
Sil