Porsuk Nehri’nin Hikayesi
Eskişehir’in kalbinde, Porsuk Nehri sakin bir şekilde akıyordu. Dört mevsim boyunca, nehir çevresindeki yaşamı kucaklayarak şehrin ruhunu yansıtıyordu.
Bahar geldiğinde, nehir kıyısındaki ağaçlar tomurcuklanmış, rengarenk çiçekler açmaya başlamıştı. Gençler, sevgilileriyle nehir kenarındaki banklarda oturuyor, çiçeklerin arasındaki kokuları soluyarak mutluluğu paylaşıyorlardı. Porsuk, baharın neşesini yansıtarak, üzerindeki gondolların dalgalarla oynamasına izin veriyordu. Kahkahalar, suya karışırken, nehir de bu sevinci sessizce kabul ediyordu. Şehir, yaşam dolu bir festival gibiydi.
Yaz geldiğinde, Porsuk Nehri daha da canlı bir hal aldı. Güneş, suyun yüzeyinde altın parıltılar yaratırken, insanlar ağaçların koyu gölgesinde uzanıp nehrin fısıltısını dinliyorlardı. Şehre gelen turist kafilelerinin gondola binmek için oluşturduğu sıranın sonu görünmüyordu. Aileler Kanlıkavak bölgesinde piknik yapıyor, Nehir kenarında yer alan kafelerde kahve içenler, günün sıcaklığında dinleniyordu. Yazın enerjisi, şehri sarmış, Porsuk ise bu canlılığın kaynağı haline gelmişti.
Sonbahar geldiğinde, nehir etrafındaki yapraklar sararıp dökülmeye başlamıştı. Altın ve kırmızı tonları, nehrin yüzeyinde yüzen yapraklarla birleşerek büyüleyici bir manzara oluşturuyordu. Öğrenciler, üniversitenin kampüsünden inip Porsuk’un kenarında ,Adalarda yürüyüşe çıkıyor, ağaçların altında ders çalışıyordu. Hüzün ve nostalji dolu bir atmosfer, sohbetleri derinleştiriyor, geçmişe dair anılar tazeliyordu. Porsuk, sonbaharın dinginliğinde, düşüncelere dalanları dinliyordu.
Kış geldiğinde, Porsuk Nehri beyaz bir örtüyle kaplandı. Buz tabakaları suyun kenarlarını sararken, şehir soğuk ve sessiz bir havaya büründü. İnsanlar, kalın kıyafetleriyle nehir kenarındaki kafelere sığınarak sıcak içeceklerini yudumluyordu. Porsuk, kışın sakinliğini taşırken, soğuk rüzgârın sesini dinleyerek dinginliği sunuyordu.
Zaman geçtikçe, Porsuk Nehri Eskişehir’in ruhunu şekillendirdi. Baharın neşesi, yazın coşkusu, sonbaharın hüznü ve kışın dinginliği; hepsi bu nehrin akışında hayat bulmuştu. Porsuk, şehir halkına her mevsim bir hikaye, bir duygu sunarak akmaya devam etti. Şehir, nehirle birlikte var oldu; her dalga, her akış, yaşamın içindeki renklerin bir parçasıydı.
Sevgiyle
Tigris
21.10.2024
Merhabalar.
YanıtlaSilEskişehir'den geçen Porsuk nehri ya da Porsuk çayını çok güzel bir şekilde kaleme alarak bizlerle paylaşmışsınız. Çok beğendim. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Allah izin verirse, en kısa zamanda Eskişehir'i ziyaret ettiğim de mutlaka söz konusu Porsuk nehrini de göreceğim. Bakalım ben de nasıl bir izlenim bırakacak?
Her mevsimde Porsuk nehrinin güzelliklerini anlatmışsınız. Bu nehre adını veren porsuk memeli hayvanlar, acaba hala bu nehirde yaşamlarını sürdürüyorlar mı ki? Merak ettim doğrusu.
Selam ve saygılarımla.
merhabalar. Eskişehir'in kalbi Porsuk her mevsim ayrı güzeldir. Mutlaka görmelisiniz. Adını Anadolu Selçukluları zamanında Emir Porsuk Bey'den aldığı rivayet olunur. Nehir değil çaydır doğrudur.
Silne güzelmiş :)
YanıtlaSilokuyan güzel ;)
SilBir sonbahar ikindisinde beni ta uzaklarda bir kente, Eskişehir'e taşıyan harika bir yazı okudum. Masallardaki gibi uçan halıyla uçtum hiç görmediğim Eskişehir'e.
YanıtlaSilDoğa bile ne güzel uyum sağlıyor değişimlere.
Mevsimsel değişiklikler çoğu zaman insanlarla, beyinle, yürekle, ruhla şekil buluyor. Mayası insan.
Emeğe, güzel düşüncelere sevgi-saygı ileterek...
hoş geldiniz hoşluklarla geldiniz. Bir gün Porsuğu gerçekten görmeniz dileklerimle Sevgiyle
Sil