Bugün iki sene önce yaşadığım güzel bir anıyı aynı salonda bulunarak heyecan dolu bir mutlulukla yeniden hatırladım.
2022 yılının eylülünde okulumuza çiçeği burnunda , hanım hanımcık , çok terbiyeli adı gibi, ileride bana Cansu’yu olacak ,bir öğretmen atanmıştı.
Mesleğinin en başında aday öğretmenimiz Cansu ile aynı üniversiteden mezun olmanın gururu bana yeterdi . Branşımda Gazi’li olmak bir ayrıcalıktır. İkimiz de Gazi Üniversitesi mezunuyduk. Bu yüzden mesleki açıdan ortak noktamız çoktu.
Ben o dönemlerde emekli olmayı iyice kafama koymuş günlerimi geçiriyordum .
Cansu’ya da bir danışman öğretmen verilmişti.
Okul müdürünün yanlış tutumu yüzünden başka bir öğretmen danışmanı olmuştu . Her fırsatta ah Cansu keşke ben olsaydım danışmanın sen yeni başladın ben bitiriyorum diyordum .
Gel zaman git zaman 24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaştı ve aday öğretmenleri yemin töreni provalarına çağırdılar . İçim gidiyordu. Keşke bu sene emekli olsaydım da Onun yemin etmek için çıktığı sahneye ben de emeklilik belgemi almak için çıksaydım.
Kalbimden bunu geçire geçire günler geçti .
23 kasım günü akşam üstü bir telefon geldi .
İl milli eğitim müdürlüğünden aranıyordum.
- Hocam öğretmenler arası anı yarışmasında 1. Oldunuz ödülünüzü yarınki törende vereceğiz.
- Allah Allah dedim şaştım kaldım. Yarışmaya katılmıştım ama ben bunu çoktaaan unutmuştum .
Ödülden çok Cansu ile aynı gün aynı sahneye çıkmanın heyecanı asıl beni mutlu etmişti.
Cansu benden önce öğrenmiş birinci olduğumu. Bana sürpriz olsun diye de dememiş.
Bu arada koca salonda tek başıma ödül almak çok gücüme gitmişti. Böyle törenlerde insanın gözü okulundan birilerini arıyor. Müdür Yardımcımız İlhan Bey’e
-Ben tek mi gideceğim kimse gelmeyecek mi dedim
-Doğru diyorsun dedi
ve o da bizimle gelmek için işini gücünü bıraktı.
24 kasım günü törene beraber gitmek için okulda buluştuk. Ona Başöğretmenimiz Atatürk’ün gümüş rozetini büyük bir gururla hediye ettim . O hep senin rehberin olsun dedim ve yakasına taktım .
Sonra törenin yapılacağı salona geldik ve sırayla çıktık sahneye. Niyette başka şey olsa da kalpten istediğim oldu.
Mağrur edasıyla yeminini eden Cansu’yu çok çok çok alkışladım.
Sonra ben aldım sahnedeki yerimi . Onun gözlerinin içi gülüyordu. Ve kalbimiz aynı duyguyla çarpıyordu.
O günden sonra Cansu hep hocam keşke emekli olmadan da beraber çalışsak dedi durdu. Nasıl yürekten söylediyse ben dilekçemi verdiğim halde emekli olamadım ve devam ediyorum çalışmaya . Ama tek farkla artık öğretmen olarak değil müdür yardımcısı olarak devam ediyorum . İlhan Bey de artık müdür yardımcısı arkadaşım ve Cansu gibi o da en iyi dostum
Sevgiyle
TİGRİS
25.11.2024
hayatın tatlı anları :)
YanıtlaSilÇook tatlı hem de
SilMerhabalar.
YanıtlaSilUmarım, hala görevdesinizdir. Bir zaruretten dolayı ben çok erken yaşlarda emekliye ayrıldım. Aslında 65 yaşımı ikmal edinceye kadar çalışmak ve yine dilekçe vermeden devletin beni resen emekliye sevk etmesini arzulardım hep, ama olmadı...
Anı yarışmasında birinci olmuşunuz, tebrik ederim, ne güzel, ne mutlu size! Ayrıca, size cansuyu olacak bir de Cansu öğretmen vermişler. Ne güzel tesadüfler bunlar, öyle değil mi?
Sayın öğretmenim. Eğer emekliye ayrılmadıysanız, dişinizi sıkın ve 65 yaşınızı da görevde ikmal ettikten sonra yine bekleyin ve devlet sizi resen emekliye sevk etsin. İleride "ben hala çalışacaktım ama, devlet beni resen emekliye sevk etti" diyebilesiniz.
Selam ve saygılarımla.
Şu an görevimdeyim. Hatta Müdür yardımcısı olarak devam ediyorum. Ben mesleğimi hep zirvede bırakmak istedim. Yaşlı olup kendime bile hayrım dokunmadıktan sonra ne anlamı var ki çalışmanın. Hele de branşım gibi performans isteyen bir dalda çocuklara yeterli olmak gerek.
Sil